_''Ben Fatih'i ve onun mubarek askerlerini gormusum'' diyordu. ''Belki bu yuzden zorluk cekiyorum.''
Cinar agacina zor gelen sey, bir kac asirdan beri kucaklayip bagrina bastigi tarihi koskun yiktirilip, yerine ickili bir gazinonun yapilmis olmasiydi. Dantel gibi islenen o ahsap mimarinin yerine kondurulan ruhsuz beton kutlesi, daha temel safhasindayken agacin en guclu koklerini parcalamis ve onu can evinden vurmustu.
Yasli agac, buna ragmen dayanabilecegini tahmin ediyor ve genclik gunlerinin hatiralariyla kuvvet bulmaya calisiyordu. O zamanlar bir kalemi andiran ince dallari, istanbul'un yedi tepesini asarak semaya yukselen mehter nameleriyle serpilmis ve burclara tirmanan yigitlerin pazulari gibi sertlesmisti. Cinar agaci geceleri, o marslari mirildaniyor, fakat oglene dogru gazinodan yukselen pop muziginin gurultusuyle serseme donuyordu. Bu sesler yuzunden cevre camilerden yukselen ezanlari duyamamak da agaci busbutun cokertmisti.
Lakin cinari kahreden sey, hemen yani basinda acilan fosseptik cukuruydu. Mutfakta yikanan icki bardaklarindan suzulen igrenc sular, yarali koklerinin en ince ayrintilarini dahi kavuruyordu. Yasli agac bu aciyla kivrandigi zamanlar yine eskiye doner ve koskun son sahibini hatirlardi. Dogdugu gunden beri o koskte oturan ve bir Osmanli pasasinin oglu adam, yakinindaki camiye gitmeden once islemeli bir bakir ibrikle gelir ve mutlaka onun dibinde abdest alirdi. Cinar agaci bu sularin ''okunmus'' oldugu icin, koklerine kuvvet verdigine inanir ve namaz vakitlerini dort gozle beklerdi.
Cinar agacina hatirlar yetmedi. Ve uzerine yuvalanan son kumrularin da o cevreyi terk etmesinden uc-bes gun sonra, kibleye dogru yatarak devrildi.
Gazeteler bu haberi verirken :
_Dun gece yikilan tarihi cinar, meshur gazinoyu ezerek yerle bir etti, diyordu. Bilindigi gibi bu agac Fatih zamanindan kalmaydi.
Cuneyd Suavi
This entry was posted
on Çarşamba, Ağustos 25, 2010
at 05:57
and is filed under
Icimden Geldigi Gibi...
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.