Hassasiyetin Son Noktası  

Posted by Tespih Taneleri... in



 
Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor...


 
Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. ..


Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her sey susuyor...


Anladım ki susan her şey derin ve heybetli...


ŞEMS-İ TEBRİZİ

O halde, yüzün gülsün…  

Posted by Tespih Taneleri... in


 
Ey burnu kanasa hemen kadere küsüp yüzünü ekşiten!

Gülden hiç ders almıyor musun?

Bütün yapraklarını tek tek yolsan, gül yine de gülmekten vazgeçmez.

Hale razı oluş, şükürdür...

Gül de daimi bir şükür makamındadır.

Hem bilmez misin ki başına gelen sıkıntılar,

aslında daha büyük bir sıkıntıya set olur da, başındaki belayı def ederler.

O halde, yüzün gülsün…


Hz. Mevlana

Sus !  

Posted by Tespih Taneleri... in



                                      Söküklerini dik sözlerinin, dilini kalbine yanaştır;

                                              Dilinle söylediğini kalbinle de söyle...

                                      Dikiş tutmuyorsa şayet, söylenmeyi bırak; Sus!

                                              Kalbinden geçmeyeni diline değdirme...

                                                          Hz. Mevlana (k.s.)

 

Posted by Tespih Taneleri... in



 
Şems-i Tebrizi Şam’a döndüğünde, Mevlana Celaleddin için onun


yokluğu dayanılmazdır. Şems’in varlığını kabullenememiş kimseler,


Mevlana Celaleddin’e ileri geri laflar etmişlerdir. Mevlana’nın bu


kimselerden birine verdiği cevap şöyledir:



"Onun ışığı vurmazdan önce ölü bir nakıştım sadece taş duvarlarınızda.



O, elindeki yay ile vurmazdan önce tellerime; hep aynı nameyi çalıp



söyleyen, kendi sesine yabancı bir kuru rebaptım. Ben onun avucunda



bağlar, bahçeler ağaçlar görür; deryalar gibi geniş, deryalar kadar berrak



sular görürüm. Onun avucunda çıkan ağaçların gölgesinde dinlenirim.

Lâkin siz bunların hiçbirini göremezsiniz."

SEVDİKLERİMDEN...  

Posted by Tespih Taneleri... in , ,




Cemâat tek tük camiye girmekte…

Vâiz kürsüde... Girenlerin arasında... O... Hızır Aleyhisselâm...

Hızır’da onlardan biri gibi gidiyor bir köşeye oturuyor.

Kürsüde vâiz sohbete başlıyor...

Hızır'ın yanına bir adam gelip oturuyor. Cami yavaş yavaş dolmakta...

Adam, bir müddet sonra uyuklar bir vaziyette sallanıyor, ha uyudu ha uyuyacak.

Hızır adamı dürtüklüyor:

- Uyuyacaksın!

Adam:

- Uyumam, beni rahat bırak!

Hızır ses etmez, ancak ezan okundu okunacak, adam ha uyudu ha uyuyacak, bir daha dürtükleyerek:

- Uyuyacaksın dedim.

Adam:

- Ben de sana “Uyumam, beni rahat bırak!” dedim. Rahat bırak beni. Rahat bırak yoksa, Hızır olduğunu söylerim. Buradan çıkamazsın, bu kalabalık sakalında bir tel bırakmaz...

Hızır susar, gözlerine kapar, boynunu büker, Allah'a yönelir:

- Ya Rabbim! Bu nasıl iştir? Bu kulun benim kim olduğumu bildi. Bu nasıl iştir ki, bendeki listede bunun ismi yok?

Cevap gelir:

- Sana verilen listede “beni sevenlerin” isimleri var. O ise “benim sevdiklerimden!”

Herkes Kaybetti Ölüm Kazandı  

Posted by Tespih Taneleri... in


Sevgili Dost,

Kim kazandı?

Hepsinden hızlı koşan mı? Çıtayı düşürmeden sıçrayan mı? Kelebek gibi kaçıp, arı gibi sokan mı?


Kim kazandı?


Sabahlara kadar sınavlara çalışan mı? Yürüyenin elinden çantayı kapıp kaçan mı? Güzellikle yarışmasında “kraliçe” olan mı?


Kim kazandı?


Yüzlerce kiloyu kaldıran mı? Yüzlerce kişiyi güldüren mi? İlk defa yüzerek Manş’ı geçen mi?


Kim kazandı?

Atom bombasını Hiroşima’ya atan mı? Everest’in tepesine ilk kez varan mı? Doksanıncı dakikada maçı alan mı?


Kim kazandı?


Kitapları milyonlarca satan mı? Kafasıyla mermerleri kıran mı? Sesiyle dünyayı ayağa kaldıran mı?


Kim kazandı?


İhaleyi “aslanın ağzından” kapan mı? Kepçeyi elinden bırakmayan mı? Atlı mı kazandı, yoksa yayan mı?


Kim kazandı?

İspanyollar mı, Kızıldereliler mi? Hitler mi, Yahudiler mi? Beyazlar mı, zenciler mi?


Kim kazandı?

Kosovalılar mı, Sırplar mı? Maviler mi, Yeşiller mi? Kuzular mı, kurtlar mı?


Kim kazandı?


Odunlar mı, küller mi? Terziler mi, kumaşlar mı? Avcılar mı, kuşlar mı?

Kim kazandı?


Gülleler mi, surlar mı? Salonlar mı, kırlar mı? Değnekler mi, körler mi?

Kim kazandı?

Diriler mi, ölüler mi? Çobanlar mı, sürüler mi? Efendiler mi, köleler mi?

Kim kazandı?

Sevgili Dost,


Herkes kaybetti. Ölüm kazandı. Mezar taşlarına: “Huve’l-Bâki” kazındı.


A. Ali Ural

CAN YÜCEL  

Posted by Tespih Taneleri...


Unutma,


Bir gün kaldığın yerden başlayacaksın



Biri seni bulacak…



Önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan



Biraz ürkeceksin.



Ne kadar dirensen de nafile



İnsansın sonuçta seveceksin…



Eski acılara bakıp da küsme sevdalara



Gavura kızıp da oruç bozulmaz



Sök at kafandan acaba’ları!



Bir kemik aynı yerden



İki defa kırılmaz..



Can Yücel 

Nesneye Aşık Olduk, Yağmaladık Geleneği...  

Posted by Tespih Taneleri... in

Bir zamanlar hepimizin büyüdüğü, Hepimizi Büyüten Bir Mahallemiz Vardı.


Biz mahalleden taşınalı asırlar oldu...


Caminin yanında, çeşmeyi gölgeleyen koca bir çınar… Mahallemizin çekirdeğiydi orası. Oradan kalplere bir serinlik dolmaya başlar, etrafa yayılır, dünyayı ferahlatırdı. Gün geldi, çeşmenin suyu çekildi, çınar kurudu…


Mahallesiz kaldık...


Peki biz ne yaptık? O mahalleden başka bir mahalleye taşındık. Ama öyle hakka, hakikate değen bir mahalle değildi bu seferki. Mahallenin, bizim medeniyetimizin merkezini içinde barındırdığı gerçeğini, taşındığımız yerde bıraktık. Şimdi neye dayanacağız?


Sonrası hep aynı, yanlış kaldırım...





Yeni mahallenin yaşantısı da yeniydi. Zamanla yakıştı üzerimize: “Müslümanız” dedik, Müslüman olmayanı bağrımıza bastık. Bizim gibi düşünmeyen Müslüman kardeşimizi taşa tuttuk. Hep aynı kelimeyle, hep aynı cümleleri kurduk. Kapattıkça kapattık üzerimize kapıyı.


Gariban zenginleşince kardeşimiz oldu. Zengine kâfir dedik, zenginleşince tövbe ettik.


Menkıbeler ezberledik kitabelerden, kendimizi ulemâdan saydık, cahilliğimiz yaraladı tüm ibadetlerimizi.


Nesneye âşık olduk, yağmaladık geleneği; moderne kötü deyip ilk postmodern olduk. Şekli amaç edindik, fiyakası yetti bize.


Sanatçımız, şeyh kesildi sanatın başına. Şiirimiz kayıp? Sahi ne oldu şairimize? Kemikleri sızlar oldu Yahya Kemâl Amca’nın. Evet Yahya Kemâl Amca, şimdi sadece demode…


Bizi her kavrayışta özgürleştiren kitabımıza, bize düşünmeyi ve sürekli düşünmeyi öğütleyen kitabımıza, işlemeli korunaklar yaptık. Ve gurur duyduk karanlığımızla. Karanlığımıza da zamanla alıştık. Işık gözlerimizi kamaştırır oldu.


Dövünmek mi? Boşuna!


Acı, özlem, pişmanlık ve kızgınlık duyup dövünmek, belki erdem ama boşuna. Biz o mahallemizden taşınalı asırlar oldu. O eski mahalleye bir gün yeniden taşınabilir miyiz?


Zor…


Ama biz taşınamasak da keşke o mahallenin ruhunu en azından kendimize taşıyabilsek. Varlığın ve eşyanın hakikatine kulak kesilip, yedinci oğul olabilsek...


Hakikat ile aramızdaki mesafeyi kapatsak. Hayatımız güzel, sanatımız sahici, kardeşimiz Müslüman olsa…


Ah keşke olsa!

O VAR !  

Posted by Tespih Taneleri... in




Her defasında haberi taze bir müjde;



O var!



Her defasında, geç gafletten vecde;



O var!



Ne sen varsın, ne ben, ne yar, ne kimse;



O var!



Bütün sevdiklerin elden gittiyse;



O var!



Kalacak kim var ki, dost tomarından?



O var!



Sana daha yakın şah damarından;



O var!



Arama ilaç yok eczahanede!



O var!



Gayede, sebepte, bahanede;



O var!



Sevsiğini ebed boyu tutan dinç,



O var!



Ölümsüzlük şevki, ilahi sevinç;



O var!



Yıkılmaz dayanak, kırılmaz destek;



O var!



Tekten de tek, bir tek, tek başına tek,



O var!




Necip Fazıl KISAKÜREK

İnsanın Gözünü Toprak, Kalbini Allah Doyurur...  

Posted by Tespih Taneleri... in






Bu sabah bir arkadaşımla kahve içerken Vedud isminin ya Adl ya Hakem isimleriyle terkipli gelmesi gerektiğinden söz ediyorduk.



Gerektiği yerde gerektiği kadar, gerektiği sınırda durarak, yoksa nur değil zulmet oluyor.



Bir de insanın kaç yaşında olursa olsun, geriye dönük birçok şeyi



kaybedebileceği yakınabileceği ama istikamet, ihlas, ihsan, iman denen şeyi asla kaybetmeyeceği,



onu şimdiki zamanda hazır ve nazır bulacağından söz ediyorduk. Bir tek an kurbiyet sonsuz oluğu için ömrün

altmış senesine ağır basıyor, sonsuz her zaman ne kadar büyük olursa olsun sayıdan büyüktür. O anı yakalamak için uğraşmak lazım. Yakınlık..



Nuh gibi “Sen gel çünkü ben mağlubum” demek lazım.Çağrıya icabet edenlerin en hayırlısı Odur.



Sen gel beni kurtar, kimden, benden.



Şu beni senle değişelim.Lütfen.



Sen demedin mi ticareti benle yapın, hem kerimlerle iş yapmak kolaydır, beni al seni ver.



Çünkü sana senle yaklaşılır, benle değil. Ben arpa boyu yol gitmez.



“Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var” dedi Allah, öyleyse duanın olması ve olmaması kadar neyin istendiği de ehemmiyetimizi belirler.



Kişi istediği şeyin büyüklüğü değeri ölçüsünde değer kazanır. En Büyüğü isteyin Allah’ı.



Size aç gözlülük duygusu, hel min mezid demek bunun için verildi, Onu isteyin. İnsanın gözünü toprak, kalbini Allah doyurur.



O kendisine her “daha yok mu?” dediğinizde gülümser. “Senden bir tecelli daha istiyorum, bir tane daha, bir tane daha….”



Ona doyulmaz, sadece Ona doyulur. Hem o hem o.

Hayatınızda Bazı İnsanlar Vardır, Eviniz Gibidir...  

Posted by Tespih Taneleri... in




 

İnsan ne kadar tebessüm dağıtır insanlara ne kadar sıcak davranırsa ne kadar çok selam verir samimiyetle hatır sorarsa, ne kadar çok kişiye dua ederse, o kadar selam alır, o kadar tebessümle karşılaşır, o kadar hatrı sorulur, o kadar dua alır. Men dakka dukka.



Kendi saçtığınızı toplarsınız alemin bahçelerinden.



Tohumlar sizden meyveler alemden. Ekim evvel hasat ahir.



Hayatınızda bazı insanlar vardır, eviniz gibidir. Başka evler ne kadar görkemli olursa olsun siz sadece evinizde emniyette hissedersiniz.



Bazı insanlar toprağınız, vatanınızdır, onları yıllarca görmeseniz de hep bir gün döneceğinize, ölseniz bağrına gömüleceğinize inanırsınız.



Bazı insanlar vardır, kendinizi kemal-i emniyetle onlara teslim edersiniz, sizi mutlaka iyi bir yere götüreceklerine,



size asla kasten zarar vermeyeceklerine emin olursunuz, fırtınalı bir denizde onlar dümendeyken, rahatça uyursunuz.



Kalbinizin dümeni onların elindedir. Bazıları buna mürşid der, bazılar abi…



Nereye giderseniz gidip bir işaretleriyle dönersiniz, gideceğiniz yeri de, döneceğiniz yeri de onlara bakarak belirlersiniz.



Onlara kırıldığınızda yine onlara sarılıp ağlarsınız. Onlardan küsüp ayrılmak düşünülemez.



Hayatıma böyle tecelliler veren Allah’a ham dolsun. Tüm eminlerin üstündeki Mümin odur.



iyi anla, eyy kisi !..  

Posted by Tespih Taneleri... in





Bir kişi Allah'tan başka kimseye ihtiyacı olmadığına inanırsa;



Allah da onu başkasına muhtaç etmez...




Şems-i Tebrizi

Kahve mi? :))  

Posted by Tespih Taneleri... in





Bir fincan kahve gibidir hayat dediğin, bazen tatlı bazen değil,



 
Mühim olan kahvenin tadı değildir zaten; onu kiminle içtiğiniz !

Tek Tipleşmek...  

Posted by Tespih Taneleri... in






Hepimiz aynı televizyon programlarıyla büyüdük.



Sanki hepimize aynı suni hafızadan takılmış.



Çocukluğumuzla ilgili bir çok şeyi hatırlamazken, komedi dizilerindeki ailelerin başına gelenlerin hepsini gayet iyi biliyoruz.



Hepimizin belli başlı hedefleri aynı.



Hepimizin korkuları aynı.



Her şey bir diğerinin türevi.



Çok yakında aynı anda aynı şeyleri düşünmeye başlayacağız ve mükemmel bir uyum içinde olacağız !!!!



Senkronize.



Birleşmiş.



Eşit.



Karıncalar gibi.



Böcekler gibi.



Koyunlar gibi.



Bize dayatılan kültüre kısılıp kalmışız..Sahip olduğumuz beyinle, diğer herkesin sahip olduğu aynı iki kol ve bacakla bu gezegende yaşayan birer insanız.



Öylesine kısılıp kalmışız ki, hayal ettiğimiz her kaçış yolu, bu tuzağın başka bir parçası.



İstediğimiz her şeyi, istemeye eğitildiğimiz için istiyoruz..




''Chuck Palahniuk''

O zaman istesen de...  

Posted by Tespih Taneleri... in




Bir yolun varsa gidilecek, sona bırakma.

Bir sözün varsa dilden yüreğe, hiç susma...

Görmen gerekiyorsa birini, git yanına.

Okşaman gereken bir yürek varsa, esirgeme elini.

Hayat çok zalim.

An gelir;

Elini, gözünü, yolunu, yüreğini alır senden...

O zaman istesen de

Dokunamaz,

Göremez,

Gidemez,

Söyleyemez olursun.



CAN YÜCEL
























Related Posts with Thumbnails
Site'de Kaç Kişiyiz