Merhume ve mağfure Semiha Ayverdi Hanımefendi'nin "Küplüce'deki Köşk" adlı kitabını ilk defa lise yıllarımda Rahmetli Edebiyat öğretmenimin verdiği ödev gereği okumuştum. O zamanlarda da çok dikkatimi çekmişti bu kitap. Okuyucularıma tavsiye ediyorum: Bu kitabı mutlaka okusunlar.Bir müddet önce "Küplüce'deki Köşk"ü yeniden okudum. İlk defa okuduğumda altını çizdiğim bir bölümü buradan nakletmek istiyorum. 192'nci sahifede deniyor ki:
"... Gayr-i meşru (haram) yollardan temin edilmiş bir refah, vatanın ve cemiyetin olduğu gibi, onu toplayan bedbaht (bahtı kara) zenginin de yüzünü güldürmeyecektir. Zehr-i katil (öldürücü zehir) gibi, onu toplayan kimseleri de birgün beklenmediği yerinden zehirleyeceğine hiç şüphe edilmez..."Benim çocukluk yıllarımda, çok iyi hatırlıyorum, helal-haram sözleri çok kullanılırdı. Ekseriyet, kazançlarının helâl yoldan olmasına dikkat ederdi. Şimdi öyle mi? Bugün topluma, kazanç olsun da nasıl olursa olsun zihniyeti hâkim oldu. Helâl-haram hudutlarına riâyet edenler neredeyse yok denecek kadar azaldı.Haram yollardan elde edilen herşey ateştir. Sâdece elde edenleri değil bütün topluma, millete, devlete belâ üzerine belâ getirir.Haram, asla bereket bırakmaz. Felâketler zincir halkaları gibi peşipeşine gelir. Öyle ki, zelzele, su baskını, toprak kayması, yangın, hastalık, yıldırım çarpması gibi afetlerin ardı arkası kesilmez.Toplumumuz gırtlağına kadar harama batmıştır. Onun için kimse iflah olmuyor. Zelzeleler, tufanlar, su baskınları durup dururken oluyor değil. Deprem olacak, tufan gelecek diye kimse döşeğinde rahat ederek yatamıyor. Ölçü tanımadan yapılan binalar, içine doldurulan eşyalar sahiplerine diken oluyor. Kimilerimizin mülkleri, evlerindeki eşyaları katilleri oldu. Elbette bunlar durup dururken oluyor değil. Toplumumuzu haramlar yakıyor ve yıkıyor.Bu memlekette inkarcılar gibi Müslüman kesim de helâl-haram hudutlarını çiğniyorlar. İslâm'ın ölçülerini hiçe sayıyorlar.
Müslümanlar size sesleniyorum.
Helâl-haram tanımamak şeytani bir mantıktır. Bu mantıkla kazandığınız paralar fitil fitil burnunuzdan gelir. Kızınız, oğlunuz bilmem ne olur. Onulmaz hastalıklar yakanıza yapışır. Depremler helâk eder. Trafik kazaları sizi paramparça eder. İlaç ve doktor paraları kesenizi deler.Hâsılı, haram; belânın ta kendisidir. Bu belâdan hep birlikte korunalım...
Mevlüt Özcan
This entry was posted
on Salı, Şubat 08, 2011
at 21:30
and is filed under
yasanmis hatiralar
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.