Biz mi Meslek Sahibi Olduk Yoksa Meslekler mi Bize Sahip?  

Posted by Tespih Taneleri... in



Benliğimle baş başa geçirdiğim her an, üzerime bir kum tanesi düşüyor. Kabul! Savaşı ‘meslek ilkeleri’ kazandı, hayaller kaybetti…Yok işyerine zamanında yetişeyim, aman trafik olmasın da azar işitmeyeyim, hazır fırsat bulup yemek arasında dışarıya çıkmışken bankadaki işlerimi de halledeyim derken hava kararmaya başladı ve günün sonuna geldik yine. Hoşçakalın sevgili mesai arkadaşlarım, yarın aynı saat diliminde, aynı koordinatlarda ve aynı meseleleri görüşmek üzere…
Çok şükür! Bir adım, bir adım daha ve nihayet son adımda kapının önündeyim, hâliyle nefes nefeseyim. Kim bilir kaç kez aşındırmışımdır bu basamakları, kim bilir kaç kez yakınlaştırmışlardır beni evime ya da azar azar uzaklaştırmışlardır hedeflerimden. Henüz karar veremedim; bu nedenle onlara minnet mi duymalıyım yoksa hiddetlenmeli miyim?

Çantamın içinde benimle saklambaç oynamaktan zevk alan anahtarımı, köşede sobelemeyi başardıktan sonra nihayet evin içine girebildim. Koltuğa boylu boyuna uzandım ama bir türlü rahatlayamadım, kaslarım kaskatı sanki ayaklarımda hâlâ ayakkabı varmış gibi. Tik tak, tik tak…Off!
Yine sıkmaya başladı. Bir an önce kurtulmak istiyorum, bileğimi çepeçevre saran saat kordonundan.Gündüzleri, kolumda saat var mı, yok mu farkında bile değilim, nedense akşamları rahatsız ediyor, varlığı beni. Deri kayışından çekerek, gözümden en uzak yere bırakmak istiyorum.
Ne ard arda dizili rakamları, ne akrebi ne de yelkovanı göresim var.Vakitten de dakiklikten de arınmalıyım artık…Bugün nasıldı? Diğerlerinden farklı mıydı? Bilmem… Yine oradan oraya koşturdum durdum işte!Birkaç telefon görüşmesi yaptım.Hımm! Bir de ajandama kayıtlı yapılacaklar listesine, çizik attım.Bunların hepsi kendim içindi, başkaları adına ise… Elde var, kocaman sıfır!

Farkındayım, günler geçip giderken, ideallerim yavaş yavaş buharlaşıp gidiyor.Yıllar boyunca didindim durdum, meslek sahibi olabilmek için… İlkokuldu, liseydi, üniversiteydi derken sonuçta ne oldu?
Meslek mi bana sahip oldu, yoksa ben mi meslek sahibi oldum? Mutlu değilim çünkü küçükken onlara bakarak ‘Büyüyünce asla böyle olmayacağım!’ dediğim insanlara benziyorum gün be gün.Nedense çocuklara karşı fazla hoşgörülü değilim.Küçükken benim gibi davrananlara çok kızardım, onlar yüzünden hep ağlardım.Eskiden daha cesaretliydim, daha duyarlıydım, daha iyi niyetli ve hareketliydim.Oysa…
Yaşım ilerledikçe, daha dar alanlarda hareket etmekteyim.Her an, evet, benliğimle baş başa geçirdiğim her an, üzerime bir kum tanesi düşüyor.Ağırlaşan bedenimin içinde, ruhum giderek durağanlaşıyor.Maalesef kolay yolu seçtim yani enerjimi, dertlerime, ihtiyaçlarıma hapsettim.Kendim ettim, kendim buldum.Bu yüzden asla şikâyet etmemeliyim.Celladım, aynadaki suretim…

Kabul! Savaşı ‘meslek ilkeleri’ kazandı, hayaller kaybetti. Üzerimdeki kum tanelerinin sayısı zaman içinde çoğalırken, bakışlarım, yüzümdeki ifade değişti.‘Böyle mi olacaktı?’ şarkısının tınısı hep kulağımda, Sistemin içine hapsolduktan sonra her şeyi bırakıp gitmek sanıldığı gibi kolay değil…Sakın! Sakın ola pes ettiğimi zannetmeyin. Evet, kolaycılığı seçtim ama hâlâ zor olanın peşindeyim.
Görürsünüz, bu bedeni terk ederek, başkaları için yaşayacağım. Ne zaman mı?İlk fırsatta, yolumun üzerindeki ilk durakta inip ciğerlerime derin bir nefes çektikten sonra YENİDEN BAŞLAYACAĞIM.

Melda Bekcan

This entry was posted on Çarşamba, Şubat 16, 2011 at 09:54 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

0 yorum

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails
Site'de Kaç Kişiyiz