Hazret-i Ali buyuruyor ki: “Mürâîliğin, ikiyüzlülüğün üç alâmeti vardır: 1- Yalnızken tembeldir, nafileleri kılmaz. 2- İnsanlar yanında tembel değil, çalışkandır. 3- Ayıplandığı zaman ibadetlerini azaltır, övüldüğü zaman ise artırır. Fudayl bin İyad hazretleri buyurdu ki: “İnsanlar görsün diye bir amelde bulunmak riyâdır. Gerekli olan ameli insanlar için terk etmek de şirktir. İhlâs ise, bunların ikisinden de Allahın seni kurtarmasıdır.” Hasan-ı Basrî buyurdu ki: “Cennetliklerin cennete, cehennemliklerin de cehenneme girmeleri, kendi amelleri sebebiyledir. Fakat onların orada ebedî kalmaları, niyetleri yüzündendir.” Ebu Davud Tayalisî buyurdu ki: “Bir âlim, bir kitab yazdığı zaman ona yakışan, maksadının dine hizmet olmasıdır. Yoksa akrânı arasında ‘Ne güzel kitab yazmış’ diye övülmesi için değil.”
Süfyan-ı Sevrî de şöyle buyurdu:
“Dersine gelenlerin çokluğu karşısında kendini beğenme hissine kapılmayan âlim, az bulunur.”
Günün birinde Hasan-ı Basrî, Harem-i Şerif’te çevresindeki büyük bir topluluğa hadîs yazdırmakta olan Tâvus hazretlerine uğramıştı. Ona yaklaştı ve kulağına eğilerek;
“Kendini beğenme hissi geliyorsa, bu meclisi terk et” dedi. Tâvus da hemen kalktı ve oradan ayrıldı. İbrahim bin Edhem de bir gün Bişr-i Hâfî’nin meclisine uğramıştı. Etrafını çevirenlerin çokluğunu görünce: “Yâ Bişr, nedir bu?” diye çıkıştı ve ilâve etti:
“Eğer Eshabı kiramdan biri bu durumda olsaydı, nefsi hakkında kendini beğenme hissine düşmekten emin olamazdı.”
Süfyan-ı Sevrî hadîs yazdırırken yanında üç kişiden fazla bulundurmaz idi. Sonra biraz müsamahalı davranmıştı. Bir gün gördü ki çevresinde yüzlerce adam toplanmış. Birden ayağa kalkıp:
“Vallahi daldırdık. Eğer benim gibi bir adamın etrafına bu kadar insan topladığını Emi’ül-Müminîn Hazreti Ömer görmüş olsaydı, ‘Bu sana yaraşmaz’ der ve beni buradan uzaklaştırırdı” dedi.
Mehmet Oruç
This entry was posted
on Pazartesi, Kasım 29, 2010
at 07:33
and is filed under
Hazine-i ilim
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.