Efendimiz (sav) sahabelerine dönerek:
"Allah'a günahsız dillerle dua edin" buyurdu.
Efendimizin bu sözünü işiten sahabeler: "Ey Allah'ın Resulü, bu nasıl mümkün olabilir?" diye sordular.
Bunun üzerine efendimiz şöyle buyurdu:
"Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir"
"Rabbinize alçak gönüllüce ve gizlice dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez." [Araf 55]
"Gerçek dua ancak O'nadır. O'ndan başka yalvardıkları ise onların isteklerine ancak, ağzına ulaşmayacağı halde, ulaşsın diye avuçlarını suya uzatan kimsenin isteğine suyun cevap verdiği kadar cevap verirler. Kâfirlerin duası daima boşa çıkar." [Rad 14]
Dua şartlarına uygun yapılmalıdır. Peygamber Efendimiz (sav): Duanın kabul olması için iki şey gerekir. Duayı ihlâs ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helalden olmalıdır.
"Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı dua kabul olmaz" buyurmuştur.
Acele etmediğiniz müddetçe her birinizin duası kabul edilir.
Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Acele etmediği müddetçe her birinizin duasına icabet olunur. Ancak şöyle diyerek acele eden var: "Ben Rabbime dua ettim duamı kabul etmedi." [Müslim]
Babanın duası, peygamberin ümmetine duası gibidir.
"Ananın, babanın çocuğuna olan ve mazlumun, zalime olan bedduaları, reddolunmaz."
Peygamber Efendimiz, "Babanın çocuğuna duası, peygamberin ümmetine duası gibidir" buyurdu. Yani babanın çocuğuna duası, peygamberin ümmetine duası gibi kabul olunur.
Annenin duası daha çabuk kabul olunur
Aynı şekilde anne de, çocuğuna hayır ile dua etmelidir. Resulullah (sav) Efendimiz; "Annenin duası, daha çabuk kabul olunur" buyurdu. Ya Resulullah, acaba neden? Dediler. "Çünkü ana, babadan daha merhametlidir. Merhametlinin duası sakıt olmaz" buyurdu.
Mazlumun duası
Mazlumun bedduasından sakınılması gerekir. Zulüm ateşi ile karşı karşıya gelen kimsenin içi yanar, beddua yapmak zorunda kalır. Ebüdderdâ hazretleri buyurdu ki:
"Mazlumun bedduasından, ahından ve yetimin gözyaşlarından sakının. Çünkü insanlar rahat uykuda iken onlar dert, sıkıntı, üzüntü içindedirler"
Hz. Âişe (ra) rivayetle: Resulullah (sav) buyurdular ki:
"Her kim, kendine zulmedene beddua ederse, ondan intikamını (dünyada) almış olur."
Zalime beddua edilebilir.
Bir Müslüman'ın kâfir olması için dua edenin kendisi kâfir olur. Zalimden başkasına beddua etmek haramdır. Zalime, zulmü kadar beddua etmek caiz olur. Caiz olan bir şeyin miktarı, özrün miktarı kadar olur. Bu mubarek gunlerde dualarda bulusmak umidiyle...
This entry was posted
on Çarşamba, Kasım 17, 2010
at 01:11
and is filed under
Hikmet Damlalari
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.