Hızlanan Zaman  

Posted by Tespih Taneleri... in

İKİ türlü zaman var. Biri kronolojik fizikî, ölçülebilinen zaman, diğeri değişken zaman. Âhir zamanda zamanın hızlılaşacağı bildiriliyor. Biz şu anda Türkiye’de hızlı zaman çağını yaşıyoruz.Bilhassa İstanbul’da… Sabah kalkıyorsunuz bir yığın patırtı gürültü, koşuşturma, telâş, hengâme…Aaaa, bir de bakıyorsunuz ki akşam oluvermiş.Yahu koca gün nasıl böyle çabucak geçiverdi?Anadolu’nun ücra bir köşesinde, sanayisiz, büyük ticaretsiz, kıyıda kenarda kalmış bir ilçe. Nüfusu beş bin… Büyük bir köy gibi. Orada zaman, İstanbul’daki gibi çabuk geçip çekip gitmez.

Bereketli zaman ile bereketsiz zaman, kronolojik bakımdan eşit miktarda olsalar da uzunluk bakımından aynı değildir.Helal bin lira ile haram bin lira rakam bakımından aynıdır ama bereket, uğur, yümn bakımından aynı değildir. Biri pozitiftir, öteki negatif.İlmi irfanı olanların, hikmet (bilgelik) sahiplerinin, hayırlı insanların zamanı daha uzun olur.

İki adam, ikisi de 50’şer yaşında. Biri kaba saba, ruhsuz, heyecansız, emelsiz bir kişi; diğeri ince ruhlu, ilim irfan, edeb erkân sahibi, nâzik, kâmil, zarif biri. Onlardaki 50’şer yıl eşit değildir.İbadetle, hayır hasenatla, insanlara hizmetle, tefekkürle geçen 50 yıl ile fısk u fücur, günah isyan tuğyan, gaflet dalâlet ile geçen 50 yıl hiç eşit olur mu?

Sadaka ömrü uzatırmış… Çok doğru.

Vaktini kıymetlendirmek isteyen iyi ve hayırlı işler, hizmetler yapsın.

Biri bir saat ağladı, öbürü bir saat boyunca güldü, kahkahalar attı. Bu bir saatler eşit olmaz.

Cömerdin bir saati ile cimrinin bir saati de bir değildir.

Âlim ile cahilin, mü’min ile kâfirin, sâdık ile hainin, said ile şakinin birer saati bir değildir.

Senenin en uzun gecesini müneccimlerle muvakkitlere sorma…

“Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilür


Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat”

İbadet, taat, tesbihat ile geçirilen bir gece ile para sayılarak geçirilen bir gece hiç eşit olur mu?

Adam öküz gibi, kereste gibi, odun gibi yaşayarak 100 yılı devirmiş. Beriki gerçek bir insan gibi elli yıl yaşamış. Elbette o elli sene yüz seneden bin kere üstün, uzun, bereketli, meymenetli ve kıymetlidir.

Mehmet Şevket Eygi

This entry was posted on Salı, Kasım 09, 2010 at 11:22 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

2 yorum

canım o kadar güzel yazılmış bir yazı ki son günler de bende bunu düüşnüyorum. zaman ... hayatımızı neyle meşgul etmek istiyorsak devamı da öyle geliyor sanırım..

yazı için tekrar teşekkürler...

9 Kasım 2010 22:32
Adsız  

I just added your blog site to my blogroll, I pray you would give some thought to doing the same.

10 Kasım 2010 05:20

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails
Site'de Kaç Kişiyiz