Allah'in Rahmeti ve Selami uzerinize olsun arkadaslar...
Bu mubarek gunlerde daha suurlu olmak adina sizinle bir hadis-i serifi paylasmak istiyorum. Beni cok etkiledi, sizleride bayagi etkileyecegini dusunuyorum. Bunlari ara sira hatirlamak lazim oyle degil mi?
Taberani el-Kebır'de Hakim-i Tirnıizi Nevadir el-Usul'de Isbehani Tergib'de Abdurrahman bin Semurete (Radıyallahû anh) 'den rivayet ettiklerine göre, şöyle demiştir: Bir gün Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem,) yanımıza geldi. Buyurdu ki:
Dün akşam acaip bir şey gördüm. Ümmetimden, ruhunu almak için kendisine melek'ul mevt gelen bir adam gördüm. Onun, ana babasına yaptığı iyilikler, o meleği çevirdiler. Ve ümmetimden, kabir azabına kapılmış bir adam gördüm. Onun aldığı abdestler gelip o azaptan onu kurtardılar. Ve ümmetimden bir adam gördüm, şeytanlar etrafını sarmıştılar. Onun Allah'a yaptığı zikir geldi, onu onların arasından kurtardı.
Ve ümmetimden, azap meleklerinin etrafını sardığı bir adam gördüm. Namazı gelip onu, onların elinden kurtardı.Ve ümmetimden bir adam gördüm, susuzluktan ağzını açmıştı. Vardığı her havuzdan kovuluyordu. Sonra orucu gelip ona su verdi, onu doyurdu.
Ve ümmetimden bir adam gördüm; yanında peygamberler halka halka oturmuştular. O adamın, yaklaştığı her halka onu kovuyordu.Sonra cenabetten yıkanması geldi, elinden tutup onu yanıma oturttu.
Ve ümmetimden bir adam gördüm, önü karanlık, arkası karanlık, sağı karanlık, solu karanlik, altı karanlık, üstü karanlık O karanlıklar içinde şaşırmıştı, sonra Hacc ve Umresi gelip onu o karanlıklardan kurtardılar. Etrafını nurlarla doldurdularVe ümmetimden bir adam gördüm, müminlerle konuşur. Onlar onunla konuşmazdı. Sıla-i rahim geldi,
«Ey müminler cemâati! onunla konuşun»
deyince onunla konuşmaya başladılar.Ve ümmetimden birisini gördüm, eliyle ateşin alev ve kıvılcımlarını yüzünden kovuyordu. Sonra, verdiği sadakalar geldi, yüzüne bir örtü, başında gölgelik oldular.
Ve ümmetimden, birisini gördüm, her taraftan gelen zebaniler onu yakalamıştılar. Adamm yaptığı emr-i bi'1-mâruf nehy-i ani'l-münker gelip onu onların ellerinden kurtardılar, rahmet meleklerinin ellerine teslim ettiler,Ve ümmetimden, bir adam gördüm, dizleri üzerine çömelmiş. Allah ile onun arasında bir perde vardı. Güzel ahlâkı geldi, elinden tuttu. Onu Allah'ın huzuruna bıraktı.
Ve ümmetimden sahifesi, sol eline verilmiş bir adam gördüm. Onun Allah'dan korkusu geldi, sahifesini sağ eline verdi.Ve ümmetimden terazisi hafif kalmış bir adam gördüm. Yaptığı iyilikteki aşırılıklar gelip terazisini ağırlaştırdı.Ve ümmetimden, cehennem kenarında olan bir adam gördüm. Allah korkusu gelip onu kurtardı. Adam ordan geçti.Ve ümmetimden bir adamı ateş içinde gördüm. Dünyada Allah korkusundan akan göz yaşları gelip onu ateşten çekti. Ve ümmetimden bir adam gördüm. Sırat köprüsü üstünde durmuş, hurma yaprağının titrediği gibi titriyordu. Allah'a olan hüsn-ü zannı geldi. Titremesi durdu. Adam köprüden geçti.
Ve ümmetimden, sırat köprüsü üstünde bir adam gördüm. Bazen yavaş yürür. Bazen sürünürdü. Bana olan salavatlan geldi, elinden tutup onu ayağa kaldırdılar ve adam geçti.Ve ümmetimden bir adam gördüm. Cennet kapılarına varmış, fakat kapılar ona kapalı...Lâilaheillallah şehadeti geldi, ona kapıları açtı ve onu cennete koydu.Ve dudakları makaslanan bir halk yığını gördüm. «Yâ Cibril kimdir bunlar?» dedim. O, dedi ki:
«Bunlar halk arasında koğuculukla gezen insanlardır.»
Ve dillerinden asılmış, erkekler gördüm.
«Kimdir bunlar» dedim. Cibril dedi ki:
«Bunlar, mümin, kadın ve erkeklere haksız olarak iftira atanlardır.»
This entry was posted
on Pazartesi, Aralık 13, 2010
at 09:40
and is filed under
Hazine-i ilim
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.