Günaydın Boğaziçi
Marmaram günaydın
Günaydın Beykoz
Fatih’in sultanı günaydın
Günaydın Avrupa’nın Başkenti
Sonrasinda basladim yine sonsuz hamd ve senaya...Cunku muthis seviyorum ve rahatliyorum, denizin maviligi butun elektirigimi aliyor uzaktan uzaga...Canim Gul yengem kulaklarin cinlasin, esas seninle ne guzel tadini cikardik bu sahillerin...Zaten hep o sevdirdi bana bogazi bu kadar Allah razi olsun ''istanbul'un Gul'u'' derdim hep ona...Istanbul'u yasamayi bilmek lazim derdi...Hakkaten de oyle semt semt ayri bir tarih, ayri bir guzellik, ayri bir siir timsali...Yasamayi bilmek lazim...
Beykoz yesillikler icersinde istanbul'un en guzel semtlerinden biridir.
Allah'im ne guzel yaratmis...Oyle bir yerde oturduk ki her taraftan ayri essiz bir tablo gibi duruyor...
Dusundumde bir an kimbilir kimler geldi kimler gecti bu sahillerden yillar boyu...Ne asklara sahit oldu bu sahil, bu agaclar, kimbilir ne ayriliklar ne kavusmalar gordu daracik tarihi sokaklar...Iste bugun de biz geldik gectik burdan sessiz sedasiz, huzurlu ama bir yanimizda huzunlu...
Beykoz sırtlarından yükselir saray
Pencere camında boğazdan vitray
Dostluğun timsali bir kahve bir çay
İnan ki bir ömre bedel İstanbul
Buraya kadar gelmisken balik ekmek yemeden gitmek olmazdi. Aynen bu manzara da cok guzel bir teknede annemle basbasa balik ekmek yedik. Birde turk sanat musikisi esliginde...Malum sanat muzigi Bogazici ile eslesmis durumda, Osmanli'dan beri ayri dusunulemiyor...Ama guzelde gidiyor hani...
Muthis keyifli bir gun gecirdik, tadina doyamadan...Bol dumanli turk kahvelerimizide ictik. Bir ayagim geri gide gide donduk, gerisin geriye koyulduk yola...
Hakikaten bir omre bedelsin be istanbul...
Arkanda taş duvar önünde boğaz
Ah sanki bir ömre bedel İstanbul
Radyodan hafifçe yayılır hicaz
İnan ki bir ömre bedel İstanbul
This entry was posted
on Perşembe, Temmuz 15, 2010
at 07:08
and is filed under
Tane Tane Istanbul,
yasanmis hatiralar
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.