Bu kum saati gibi akip giden hayatini hatirla,
Elinde tutmak isteyipte tutamadigin bir avuc kum gibi,
Kendi kararından dönmediğin zamanları hatırla,
tasarladığın gibi geçen bir avuç günü hatırla,
kendine sahip çıktığın zamanları hatırla;
Ne zaman yüz ifaden değişmedi, cesaretin azalmadı; böylesine uzun bir yaşam boyunca neler başardın; kaç kişi, sen ne yitirdiğini fark etmeden yaşamını çaldı senden, önemsiz bir üzüntü, aptalca bir sevinç, içini kemiren bir utku, çıkara dayalı bir ahbaplık sana ne kadar zamana mal oldu; Sana ait olanlardan geriye ne kadar az şey kaldığını hatırla:
Zamanından önce öldüğünü anlayacaksın!"
Sanki hep yaşayacakmış gibi yaşıyorsunuz, kırılgan olduğunuz aklınızın köşesinden geçmiyor, akıp gitmiş olan onca zamanı hiç dikkate almıyorsunuz; sanki tükenmez kaynaklarınız varmışçasına har vurup harman savuruyorsunuz, oysa belki de falanca adama ya da filanca işe ayırdığınız şu gün son gününüzdür. Bütün korkularınız ölümlülerin duyduğu korkular; ama bütün arzularınız ölümsüzlerin arzuları.
Seneca
This entry was posted
on Salı, Mart 20, 2012
at 07:55
and is filed under
Hayatin icinden...
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.