Elmalılı tefsirinde Enfal Suresi 48. Ayette "insanları, yaptıklarını güzel göstermek suretiyle yoldan çıkaran" şeytanın bir ara;
“Ben sizin görmediklerinizi görüyorum, ben Allah'tan korkuyorum; Allah'ın azâbı şiddetlidir!”
dediğini anlatır.
Ayeti okuyunca akla gelen ilk şey "şeytanın Allah'tan korkuyorum" demesi...
Zira şeytan yapıp ettikleri ile hiç de Allah'tan korkan bir varlık gibi davranmıyor.
Halbuki şeytanın fıtratı bu…
Şeytanın tabiatını bilmeyince bu sözleri anlamakta zorlanabilirsiniz.
İnsanoğluna karşı kine, nefrete, öfkeye kilitli bir fıtrata sahip şeytan,
halk tabiriyle “burnundan soluyan” bir şeytan...
İnsan burada düşünmeden edemiyor;
şeytanın genel manâda insanlığa karşı sahip olduğu bu fıtratı,
insanlar içinde Müslümanlara karşı taşıyanlar nerede duruyor?
Bence şeytanla yan-yana, iç-içe, omuz-omuza.
"İnsî şeytanlar" derken kastedilenler de herhalde bunlar olsa gerek.
Kendilerinin de içinde bulunduğu insanlık gemisi hayrına yapılan en hayırlı işleri bile
inkâra, tekzibe ve baltalamaya duran ve her şeyin arkasında başka şeyler arayan bu insanları,
bu izahtan sonra anlamak daha kolay oluyor.
Bunlar Allah'ın inayetine hiç inanmıyorlar. Onların yanılma noktası burası.
Bu kadar çaplı, bu kadar büyük işler bir insanın kafasının altından çıkmaz diyorlar.
Doğru. Biz de aynı şeyi söylüyoruz. Çünkü bütün bunları yapan Allah!
Ama onlar Allah'ı tanımadıkları, bilmedikleri, inanmadıkları için,
yapılan her şeyi insanlara havale ettikleri için akıl erdiremiyorlar...
“Ene” insanları boğan bir girdap...
“Nahnü” yüzme bilenler için bir yol; ama bilmeyenler için, o da bir girdap.
En selâmetli yol; “Hüve!”
This entry was posted
on Perşembe, Mart 08, 2012
at 13:09
and is filed under
Hikmet Damlalari
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.