Namaz kılanların sık sık karşılaştığı bazı durumlar vardır ki; bu, kişi ile namaz arasına girer. Namaza karşı duyulan iştiyaksızlık, namazda rekâtları karıştırmak, hep aynı sûreleri okumak, namazı geciktirmek, sabah namazına kalkamamak sık başımıza gelebilir. Prof. Dr. Saffet Köse, karşılaşılan bu durumlarda ne yapılması gerektiğini anlattı.
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saffet Köse, namazla ilgili merak edilen ve akıllara takılan sorulara cevap verdi. Namazda farklı sûreler okumak ya da iş yoğunluğu ve günlerin kısa olması sebebiyle namazı son ana bırakmamak için izlenecek yolları gösterdi.
30 yaşındayım, 15 yaşından beri namaz kılıyorum ancak namaza karşı bir iştiyaksızlığım oluşmaya başladı. Namazlarımı aksatıyorum, bazen de hiç kılmıyorum. Ne yapabilirim?
Bu problem namaz bilincindeki eksiklikle ilgili gibi gözüküyor. Namaz içindeki her bir eylemin çok derinlikli anlamları vardır. Bunları keşfedip düşünerek, farkında olarak, anlayarak kılmak, namaz bilinci kazandıran, varsa onu artıran bir özelliğe sahiptir.
Mesela hadislerde anlatıldığına göre namaz, Allâh'ın huzurunda duruş, namaz kılanın Fatihâ Sûresi'yle Allâh ile konuşması, tahiyatta (et-Tahiyyâtü duasını okurken) Rasûlullah ile selamlaşması, Rabbenâ duasıyla kendisine, anne-babasına ve bütün insanlığa dua ettiği bir atmosferdir.
Bir insan için bundan daha değerli, mutluluk veren ne olabilir ki! (Yani bencede :)) Böyle bir kişiye namazda okuduğu sûre ve diğer duaların anlamlarını ve tefsirini bu konuda yazılmış kitapçıklardan ya da bir tefsirden ya da mealden öğrenmesini, eylemlerinin ne manaya geldiğini anlamak için de İmam Gazâlî'nin İhyâu Ulûmi'd-Dîn adlı eserindeki namaz bahsini okumasını, bundan sonra da mümkün olduğu ölçüde namaza başladığında dünyayı unutmasını, geride bırakmasını, Allâh'ın huzurunda olduğunun farkında bulunmasını tavsiye ederiz. (Kesinlikle okumalisiniz, kafaniza takilan bir cok problemin kendiliginden cozuldugunu goreceksiniz.)
Namaz kılarken çoğu zaman rekâtları karıştırıyorum. Bazen de hangi sûreyi okuduğumu unutabiliyorum ve namaz esnasında duraksıyorum, düşünmeye başlıyorum. Duraksamam ve düşünmem namazımda bir bozulmaya sebep olur mu?
Namazda unutma, yanılma, dalgınlıkta bulunma, duraksama gibi sebeplerle farz olan bir eylemin geciktirilmesi ya da bir vacibin terk edilmesi ya da geciktirilmesi halinde bu durumları telafi edici ve düzeltici olarak namazın sonunda selamdan sonra sehiv secdesi meşru kılınmıştır.
Namazda kıldığı rekâtı hatırlayamayan kişi, kalbi hangisine kanaat getirmişse ona uyar ve sehiv secdesi yapar.
Namazda hep aynı sûreleri okuyorum. Farklı sûreler de okumak istiyorum ama nasıl bir yol çizeceğimi bilmiyorum?
Namazda farklı sûre ve ayetlerin okunması dikkati artıran, namazı alışkanlık icabı yapılan bir ibadet olmaktan çıkaran, namaz bilincini yükselten hususlardan birisidir.
Bunun için kararlı davranmak yeterli. Kur'ân okumasını bilen ya da ezberleri olan birisinden yardım alarak eksiklikleri tamamlamak mümkün. Bu konuda elektronik cihazlardan yardım almak, iyi okuyuculardan dinlemek mümkün. Peşinden, okuyuşunu bu konuda bilgili birisine dinletir.
İş yoğunluğum, ayrıca günlerin kısa olması sebebiyle namaz kılmayı unutabiliyorum ya da son ana sıkıştırıyorum. Ne yapabilirim?
Kişi namazını işine göre ayarlamak yerine işini namazına göre programlamalıdır, işi yerine namazını öncelemelidir. Bu hususta şu ayeti hatırlatmak maksada kâfidir diye düşünüyorum:
"Onlar öyle adamlardır ki ne ticaretleri ne de alım-satımları Allâh'ı anmaktan, namazı hakkıyla kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoyamaz."
Bu konumda bulunanlar özellikle işin yoğun olduğu öğle-ikindi-akşam namazlarını camide cemaatle kılarlarsa büyük bir huzur ve mutluluk duyacak ve sorunu çözeceklerdir.
Bunun mümkün olmadığı sıkışık zamanlarda ise ezanı beklemek ve okunur okunmaz da namazı kılmak, bunu da ilke edinmek böyle bir sıkıntıdan kurtaracaktır.
Sabah namazına uyanamıyor, saat 8-9 gibi namaz kılıyorum. Bu davranış uygun mu?
Uykuyu bölüp kalkabilmek, kulluk şuurunun bir göstergesi, nefsi ve şeytanı yenmenin bir işaretidir. Seher vaktinin eşsiz bereketinden yararlanmaktır.
Sabah namazının vakti fecr-i sâdıkla başlar güneş doğunca sona erer. Güneş doğduğu anda namazın vakti çıkmış olur.
Buna göre sabah namaza kalkmaya niyetlenerek, saat kurmak gibi gerekli tedbirleri alarak yatmak gerekir. Bunlar yapılmamışsa kişi namaza kalkamadığında günahkâr olur ve tövbe gerekir. Gerekli niyet ve tedbirlerden sonra uyanamazsa Hz. Peygamber'in bu durumda günah bulunmayacağını bildiren hadisi vardır.
Zeynep Kaçmaz
This entry was posted
on Çarşamba, Şubat 22, 2012
at 10:13
and is filed under
Hayatin icinden...
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.