O Beddualar Döner Sizi Bulur  

Posted by Tespih Taneleri... in








Kayikhanesi olan bir yali daha...









Yazar Yavuz Bahadıroğlu, bir televizyon dizisine konu olan Hürrem Sultan'ın beddua edilecek biri olmadığını belirterek;

"Hürrem Sultan, Peygamber Efendimizin beldelerine, hem Mekke'ye hem de Medine'ye sürre alayıyla her sene 3 bin altın gönderen hanım sultandır.50 civarında hayır eseri vardır hatta o yüzden parasız kalmıştır. Yazdığı mektuplarda bunu görebiliyoruz" dedi.

Bahadıroğlu; "Hürrem Sultan beddua alacak biri olmadığı için o beddualar döner sizi bulur, yazanı bulur, çevireni bulur, oynatanı bulur. Hürrem Sultan beddua edilecek, ettirilecek hanım sultan değildir'' dedi.

Yavuz Bahadıroğlu, tarihi konuların işlendiği dizilerin her zaman gerçeği yansıtmadığını ileri sürdü. Tarihin tarih olarak, dizinin de dizi olarak algılanması gerektiğine işaret eden Bahadıroğlu, ''Bunların karıştırılması durumunda her şey karışır. Bu gösterilen şey bir dizi. Ancak şu var, eğer konu tarihse, millet olarak tarihimiz konusunda hassas bir milletiz. 'Avrupa'da bu yapılıyor, Amerika'da bu yapılıyor.


Bak onlar da değiştiriyorlar' demememiz lazım. Bizim algımız farklı. Onlar filmi film olarak seyrediyorlar, tarihi de tarih olarak alıyorlar. Biz ise tarihle filmi karıştırıyoruz" diye konuştu.
Bahadıroğlu, Türkiye'de tarih konusunda derin bilgiye sahip olunmadığı için gösterilen filmlerin gerçek gibi algılandığına dikkati çekti.

Türkiye'de tarihi değiştirerek, bozarak yansıtmanın bir günah olduğunu ifade eden Bahadıroğlu, yayımlanan bir diziyi örnek göstererek;

"İnsanlara beddua ettirirsiniz. Hürrem Sultan beddua alacak biri olmadığı için o beddualar döner sizi bulur, yazanı bulur, çevireni bulur, oynatanı bulur. Hürrem Sultan beddua edilecek, ettirilecek hanım sultan değildir" dedi.
Bahadıroğlu, dizide anlatılan Kanuni Sultan Süleyman'a atfen kullanılan Muhteşem sıfatının dönemin Osmanlı düşmanlarının söylemi olduğunu ifade etti.


                                                   Millete ve tarihe hakaret ediyorlar


Bahadıroğlu, Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatının büyük bölümünü seferlerde geçirdiğini belirterek;

"Bir tarihin içinde 46 senelik uzun saltanatında sadece 2,5 yılını toplam olarak sarayda geçirebilen, kalanını at üzerinde seferlerde geçiren bir hükümdarı öyle cinsellik düşkünü, kadın peşinde koşan biri olarak göstermek millete de hakarettir, tarihe de büyük haksızlıktır" diye konuştu.

"Dizide Osmanlı nezaketinin perişan edildiğini" ileri süren Bahadıroğlu, şunları kaydetti:

"Düşünebiliyor musunuz, çocuklarımıza gösterdiğimiz örnek ne, uçkur düşkünü bir padişah, argo konuşan bir padişah, Türkçe konuşmayı bilmeyen bir hanım sultan. Hürrem Sultan'ın mektuplarına, şiirlerine bakıyorsunuz


Türkçenin yüreğine vurmuş bir kadın.


Zaten doğru dürüst lisan bilmeyen de Osmanlıda padişah eşi olamazdı. Hürrem Sultan, Peygamber Efendimizin beldelerine, hem Mekke'ye hem de Medine'ye sürre (Osmanlı padişahlarının her yıl Mekke ve Medine'ye gönderdikleri para ve armağanlar) alayıyla her sene 3 bin altın gönderen hanım sultandır. 50 civarında hayır eseri vardır hatta o yüzden parasız kalmıştır. Yazdığı mektuplarda bunu görebiliyoruz."
 
 
Bu vebalin altindan kalkamazsiniz... Bu artik hak hukuk meselesi olmustur...
Allah askina izlemeyin, izletmeyin ve izleyenleri de uyarin... Ecdadimiza yapilan haksizliklara en azindan bu kadarcik bir tepkimiz olsun toplum olarak...
Osmanli'nin attigi her adimda Allah'in rizasi oncelikliydi... Her sey ayet ve hadislere gore sekillenirdi... Kucagindaki bebegi dahi abdestsiz emzirmezdi hanim sultanlar, valideler... Fatih Sultan'in annesinin yasin okumadan emzirdigi gorulmemistir.
Evlerinin, saraylarinin hanimlarla erkeklerin giris kapilari bile farkli iken, bir tek kapi olan evlerde erkeklerin ve hanimlarin kapi tokmaklari bile ayri dusunulmusken, tam aksi yansitilmasi gercekten cok aci verici, cok yazik...
Ayasofya baskani Haluk Dursun Hocamizin esliginde Tarihi  Bogazici Gezisinde kucuk bir soylesi yapma firsati bulmustuk. Hocamiz tekne ile gezi esnasinda bize bir yali gosterdi.


Evet bu gordugunuz yali iste! Resmini cekmistim, dikkat ederseniz yalinin yan tarafinda erkeklerin kullanabilecegi iskelesi, hemen altinda da bayanlarin yaliya girmesi icin dusunulen kayikhanesini goreceksiniz. 

Kayikhaneden yukariya cikan bir merdiven varmis. Boylece erkekler ve kadinlar karsilasmadan yaliya girebiliyorlardi. Varin gerisini siz dusunun... Harika bir geziydi detaylari Tane Tane istanbul etiketinde resimleriyle birlikte bulabilirsiniz...

 

This entry was posted on Çarşamba, Aralık 28, 2011 at 12:05 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

4 yorum

yavuz bahadıroğlu demişse ben canı gönülden katılırım ki aslında çokta mantıklı ve doğru konuşmuş besbelli...

Çok güzel bir paylaşım çok teşekkür ediyorum

28 Aralık 2011 12:55

ecdadmizin hayran olunasi özelliklerini yasadigi hayat tarzini keske keske birazcikta olsa simdi bizlerde yasayabilseydik..tüylerim diken diken olarak okudum,her harfine katiliyorum söylediklerinizin..
muhtesem skandal olarak görüyorum elbetteki o diziyi!yetkili kisilerin hala duyarsiz kalmasinada anlam veremiyorum sahsen..

28 Aralık 2011 13:27

çok güzel bir paylaşım olmuş sözü geçen diziyi seyretmiyorum doğru yada yanlış çoğunun öldürüleceğini bilerek içim almıyor heleki şehzade mustafanın boğdurulacağını bilip de küçümen hallerinde babasının kucağında görmek içimi cızlatıyor, annesi mahidevran sultanının yokluk içinde oğlunun mezarı başında öleceğini bilmek ise apayrı dert çok farklı bir yaklaşım oldu ama bu sebeblerden dolayı seyredemiyorum.. kendimi gerçek osmanlı torunu görüyorum bir osmanlı tutkunuyum ama, bu biraz daha fazla okuyup içini deşince çok derin düşüncelere sahip oluyorum.. böyle işte..
sevgilerimle

28 Aralık 2011 16:17

faydalı bir bilgi.teşekkürler

29 Aralık 2011 12:06

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails
Site'de Kaç Kişiyiz