Biz ne idik ne olduk! En güzel örneklik ve önderlik vasfı bizim ecdadımızın üstündeydi. Rasûlüllah (s.a.v.)'ı en iyi taklid eden bir millettik. Kültürümüzde O'nun sünneti sınırsızdı. Millet olarak bizi yücelten de bu hasletimizdi.
Kültürümüzün geçmişteki özelliğini arşivlerimizdeki belgelerde görüyoruz.
Arşiv belgelerimizi biraz irdeleyelim göreceksiniz neler çıkacak.
Meselâ:
Bir belgede bir hanım ismi geçtiğinde hemen ardından, çoğu zaman "Allah iffetini artırsın."
Bir âlimin ismi geçtiği zaman "Allah ilmini artırsın" şeklinde bir duâ cümlesi gelirdi. (M. Emmioğlu. Osmanlı Vesikalarına Giriş. Konya-1989)
Yenilen, içilen, kullanılan, fırsat olarak verilen her nimet için "Allah'a şükür";
Yapılan yardım/iyilik için "Allah râzı olsun";
Bir bardak bile olsa su verene "Ömrün uzun olsun.";
Esnaf, müşteriye "Allah bereket versin";
Müşteri, satıcıya "Bereketini gör";
"Nasılsın iyi misin?" diyene "hamd olsun";
Yolculuğa çıkana "Güle güle yolun açık olsun", "Hayırlı yolculuklar Allah kazadan belâdan korusun";
Yemek yedirene "Allah kesene/kazancına bereket versin";
Yemek yediren yedirdiğine "Allah, yediğini şifa eylesin";
Yeni elbise giyene "Güle güle giy cennette daha hâlisini giyesin";
Bebekleri doğanlara "Güle güle büyüt", "Mürüvvetini göresin.", "Ömrü uzun ve bereketli olsun.", "Allah acısını göstermesin";
Ev yapana/alana "Güle güle otur, Allah kazadan belâdan esirgesin. İçinde acı yaşamayasın";
Dışarıdan gelenlere "Hoş geldin, safa getirdin";
Yeni birşey alanlara "Güle güle kullan, Allah nazardan saklasın";
Hacc'tan gelenlere "Allah, hacc'ını mebrur/tam kabül olunan hacc eylesin";
Binek alanlara "Allah nazardan korusun...", "Allah korusun";
Nasihat edenlere "Allah te'sirini lütfeylesin";
Hizmette bulunanlara "Allah, berhudar etsin";
Haber getirenlere "Getiren-götüren sağ olsun, dert görmesin";
Kabir ziyaretlerinde, ölenlere: "Allah, kabirlerinizi geniş ve nurlu eylesin";
Çocuklarını sünnet ettirenlere "Allah, dâim mürüvvetlerini göstersin";
Cenazesi vuku bulanlara "Allah, rahmet eylesin", "Allah, taksiratlarını afveylesin";
Günah işleyenlere "Allah, hidayet eylesin".. şeklinde bir dua cümlesi gelirdi.
Ya şimdi öyle mi?
Biri birşey soruyor. Cevaplandırıyorsunuz. Adam: "Oldu" diyor. "Allah razı olsun" demiyor.
Bir bardak su içiyorsunuz. Yanınızdaki "Yarasın" diyor; "Afiyet olsun" dese ne zararı olacak?
Adama "Nasılsınız?"diyorsunuz. Verdiği cevap: "Yuvarlanıp gidiyoruz" veya "Düşe kalka yaşamaya çalışıyoruz" ya da "Buna yaşamak denirse, yaşıyoruz" gibi laflar ediyor.
Kültür emperyalizmi insanımızı ne kadar zibidileştirmiş.
Allah (c.c.) encamımızı hayreylesin...
Mevlüt Özcan
Mevlüt Özcan
This entry was posted
on Pazar, Kasım 27, 2011
at 12:03
and is filed under
Hayatin icinden...
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.