Sigara Notları  

Posted by Tespih Taneleri... in


2005 Ağustosunda Bozcaada'da aziz dostum Ali Saydam'la mecburen sigarayı bırakmak ve kilo vermek kararı almıştık; daha doğrusu böyle bir karar almak zorunda kalmıştık. Durup dururken en kolay olanından vazgeçmek ikimiz için de kolay olmuştu. O sigarayı bıraktı, ben de kilo verdim.Aradan bir yıl geçti. Bu sefer o kilo vermeye başladı, ben de sigarayı bıraktım.Umarım şimdi sıkıntıdan o sigaraya, ben de kilo almaya başlamayız.

Bazı dostlarımın "Sen sigarayı bırakırsan, ben de bırakırım" şeklindeki sözlerini ciddiye almış ve sigarayı bırakamadığım için yıllarca suçluluk duymuştum. Bu notlar biraz da o suçluluk duygusunun eseri. Yani dostlarımdan sözlerini tutmalarını bekliyorum.Yaklaşık 30 yıl boyunca sigara içtim. Günde en az 2-3 paket. Bu yüzden içtim diyemem, âdeta yedim. Neredeyse ekmek arası yapıp öyle yedim.Çok severdim. Bir parçamdı sanki. Hiç bırakmak istemedim. Bir kez istedim, ve bıraktım. Dört aydır da içmiyorum. Nankörlüğün böylesi işte, hiç aramıyorum da artık.Hastalık gibi yakın bir sebebi yok sigarayı bırakışımın. Sigara içme alanımın gittikçe daralmaya başlaması ve bu durumun izzet-i nefsime dokunması en önemli psikolojik nedenlerden biriydi. İkincisi ise, sigara paketlerinin üzerindeki o koca harfli uyarılar: SİGARA ÖLDÜRÜR, SİGARA KANSER YAPAR, vs.Bu ve benzeri sözlerin yazılı olduğu paketlerin içinden her sigara alışımda kendimi kötü hissettiğimi itiraf etmeliyim. Evet, kendimi kötü, yani tam bir aptal gibi hissediyordum.Ölüm için söylenebilecek tek söz şu: gayet doğal, çünkü gayr-ı iradî. Yani seçimimizle alâkalı değil.

Peki ya aptallık?Aptallık, hiç de doğal değil. Bilâkis seçimimizle alâkalı.Sigarayı bırakan herkes, kendisini aptal gibi hissedermiş. Ne yalan söyleyeyim ben de öyle hissettim.Hiç tereddüt etmemeli, psikolojik baskı alanı genişletilmeli. Sigarayı henüz bırakmış olan kimselerin, zafer sarhoşluğuyla hemen ahkâm kesmelerinden oldum olası rahatsızlık duydum. Bu rahatsızlığı başkalarına yaşatmayı da hiç istemedim. Bir yararı olmuyor çünkü. Dostlarımın sigara içmelerine hiç karışmıyorum. Çünkü sigarama karışılmasını istemezdim. Onlara ikide bir bırakın filan da demiyorum. Çünkü bana da denilmesini istemezdim.Ben bu satırları ahkâm kesmek amacıyla değil, mahcubiyetimin tevlid ettiği bir merhamet duygusuyla yazıyorum. "Ben yapabildimse, başkaları da yapabilir" diye düşündüğüm için yazıyorum. Sigara karşıtı kampanyanın başlatıcıları yeni bir mevzî daha ele geçirmek üzereler; bu yüzden ben de cürmüm kadar değil, cirmim kadar yer yakabilirim, karınca kararınca onları desteklemek için yazıyorum.Çevremde birçok kişinin sigarayı bıraktığını, birçok kişinin de sigarayı bırakmak istediğini görüyorum. Sebebi belli: Hepimiz de yaşam eğrisinin ikinci tarafına geçmiş bulunuyoruz. İkinci tarafına, yani iniş tarafına.İniş süresini uzatmak mümkün değil, ama onu keyifli hâle getirmek mümkün.

Hasılı, onca zaman tıbb-ı ruhanî çalıştıktan sonra bir ders konusu daha buldum kendime: tıbb-ı cismanî.Ne diyeyim, Hak, dostlarıma acısın!

Dücane Cündioğlu

This entry was posted on Cumartesi, Mart 12, 2011 at 08:00 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

1 yorum

Altı gündür sigara içmiyorum. Kimseye bıraktım da demedim. Hatta içiyor biliyor herkes beni hala. Sadece o an için içmek istemiyorum diyorum kendimce. İnanılmaz bir baskı altına soktum kenidimi. İrademi en üst aşamada zorluyorum. Nedenmi? "sen bırakırsan bende bırakırım" dediğim arkadaşım sigarayı bıraktığı için.. Ama sigarasız hayat gerçekten güzel olacak gibi.. Çünkü 25 yıl içtim... Onsuz hayatı bilmiyorum :)
Sevgiler...

13 Mart 2011 12:14

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails
Site'de Kaç Kişiyiz