Sürü Psikolojisi Ne mi?  

Posted by Tespih Taneleri... in




Genç kız, üniversite son sınıfta okuyor, "siz başörtülüsünüz dini konularda bilginiz vardır, birkaç soru soracağım diyor ve soruyor. Ancak verdiğim cevaplardan ziyade çevresinden gördüğü ve duyduğu hurefeleri savunuyor ve "bunlar doğru olmasaydı çevremdekiler öyle yaparlar mıydı" diye çıkışıyor. Yani, sürü psikolojisinin etkilerini gösteriyor.... Sonra "ben kırkıma geldiğimde namaza başlayacağım, elli yaşına geldiğimde de hacca gideceğim..." diye ekliyor. Bu düşünceyi nereden edindiğini sorduğumda ise, "büyük annem de, annem de komşularımız da öyle yaptılar. Bunda bir sıkıntı olsaydı onlar bilmezler miydi?" Diyor.

Kars'ın Kağızman ilçesinde uçurumdan atlayarak telef olan koyunları hatırlarsınız. Olay çobanın tüm çağrılarına rağmen, koyunlardan birinin uçuruma atlaması ile başlamış ve diğer koyunlar onu takip ettiğinde ise iki yüz koyun telef olmuştu..

Bu olay, o günlerde televizyonlarda ve gazetelerde yer kaplamış ve sosyal bilimcilerin, siyasetçilerin, tarihçilerin oturum konusu olmuş, sürüleşmenin hazin sonu yeniden masaya yatırılmıştı.

Sadece dini meselelerde değil, hayatımızın her safhasında kutuplaşmaya ve sürü psikoloji ile hareket etmeye başladık. Halbuki, şuursuzca yapılan eylem, hareket ve düşüncenin sonunda bilinmez bir uçurum vardır ve bu uçurumdan kurtulmanın tek yolu yapılan işin şuuruna varmaktır. Yani eğer herkes ne yapıyorsa ben de onu yapacağım deyip sürüye uyar, aklımızı irademizi devre dışı bırakırsak tıpkı uçuruma yuvarlanan koyunlar gibi geridönülmez bir bataklığa saplanabiliriz...

Ne yazık ki insanlarımız, sürünün nereye gittiğini ne yapmaya çalıştığı bilmeden körü körüne takılıp gidiyorlar. Şuursuzca yapılan eylemlerini ise herkes öyle yapıyor herkes bunu tercih ediyor diye gerekçelendirerek rahatlamaya çalışıyorlar. İşte sürü psikolojisinin en büyük zararı da burada.

Bugün toplumun farklı katmanlarında kutuplaşmaların hakim olduğunu ve her grubun ya da topluluğun kendi ortamında aynı sese aynı görüntüye sahip olduğunu görmekteyiz. Çünkü sürüleşme, insana kendisi olma fırsatı vermiyor. Kendisi olamayan birey ve toplumlar zihinsel sorgulama, muhakeme, bireysel irade gibi bir takım özelliklerini kaybederek edilgen bir yapıya sahip oluyorlar. Özellikle siyasetin ya da toplumun önünde yer alan kimseler, insanlarımızın zaafını kullanarak istedikleri gibi yönlendiriyor, medya ve konjektür üzerinden yeni korkular, düşünceler, sorgulanamayan bir takım pradigmalar aktarıyorlar. Bütün bunların sonucunda bilgi ve bilinç geçerliliğini kaybediyor ve iradesiz kimliksiz bir toplum ortaya çıkıyor.

İnsan, aklını ve iradesini doğru koordinatlara çevirmediği sürece sürünün bir parçası olmaktan kurtulamaz. Uçurumdan kurtulmanın yolu ise, kişinin bütün eylemlerini gözden geçirmesi ve yaptığı şeyin şuuruna varması ile mümkün olur.


Fatma Tuncer

This entry was posted on Cumartesi, Kasım 24, 2012 at 09:22 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

1 yorum

oxvamu  

Bismillah ile,
sürüleşme ve sürüden olma ancak insanın kendine yabancılaşması ile oluşan bir hal. Ve insanın ilk yabancılaşması ise kalbine yabancılaşmak ile başlıyor. Kalbine yabancılaşan O'na yabancılaşıyor. O'na yabancılaşan ise kendine. Sonrası buyrun sürüye..
Maesselam, maeddua..

26 Kasım 2012 10:37

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails
Site'de Kaç Kişiyiz