Maskelerimiz Vardır  

Posted by Tespih Taneleri... in




Dışarıya yansıttıklarımızla içimizde yaşadıklarımız farklıdır. Çünkü insanlarla ilişkilerimizde maskelerimizi takar ve gerçek düşüncemizi gizlemeye çalışırız. Kimi zaman bunu bilerek yaparız kimi zaman da bilmeyerek...

Mesala; bir genç kız arkadaşları tarafından eleştirildiğinde bunu kabul edemez, öfkelenir, savunmaya geçer. Bu olaya dışarıdan verilen anlam ve kızın yorumu, arkadaşların kaba olduğu ve eleştirerek küçük düşürdüğü yönündedir. Oysa genç kızın iç dünyasında bu olaya verdiği anlam çok daha farklıdır. Burada, genç kız, beğenilmediğine değersizleştirildiğine inanmakta ve arkadaşlarının tavırlarını bu şekilde anlamlandırmaktadır.

İnsanlar, yaşadıkları olaylara verdikleri anlamları daha çok iç dünyalarına atarlar. Örnekte olduğu gibi, arkadaşının eleştirilerine maruz kalan bir genç kendisi ile ilgili düşüncelerini dışarı yansıtmak istemez. Çünkü bu durumda, arkadaşları tarafından değersizleştirileceğini ve dışlanacağını düşünür.

Burada kişi, sosyal alandaki konumunu korumak ta istemektedir. Mesala mahallede güzelliğiyle tanınan ve sürekli iltifat alarak, narsist bir kişilik geliştiren genç kız, kendisine ilgisiz davranan bir kız arkadaşıyla karşılaştığında, görünürde , "ben ondan farklıyım, benim yanımda komplekse girdi" şeklinde bir anlam vermektedir. Fakat bu inancını çevresindeki kimselere karşı gizli tutmakta ve insani ilişkilerinde sorun yaşamaktan korkmaktadır. Çünkü iç dünyada dışarıya yansıttığından farklı olarak, "beni sevmiyor, değer vermiyor" şeklinde bir düşünce gelişmiştir.

Kendimizden bir şeyler buluruz

Gündelik hayatta yaşadığımız sıradan korkuların, kaygıların, endişelerin altında, iç dünyamızda anlamlandırdığımız olayların etkisi vardır. Yolda gördüğümüz bir yaralıya bakar ve irkiliriz. Bu irkilmenin arka planında, kendileştirdiğimiz olaylar, kazalar acılar vardır. Benzer şeyleri gördüğümüzde acılarımız yeniden canlanmış ve kendimize pay çıkarmışızdır.

Allah insanı üstün kıldı

Rabbimiz ayetinde "Biz insanı gerçekten en güzel bir biçimde (Ahseni takvim üzere ) yarattık buyurmaktadır. Varlık alemi mükemmel yaratılmıştır, insanın ise bu kulvarda farklı bir yeri ve ayrıcalığı vardır. Çünkü o bedenen ve ruhen mükemmel yaratılmıştır. İnsanın bu güzelliğini daim kılabilmesi iman üzere bir hayat yaşaması gerekir.

İnsanın varlık aleminde özel bir yeri vardır. ,O fıtrı olarak küçük alemler, katmanlar ve envai çeşit zenginlikler taşır ve yüce Allahın bahşettiği bu güzelliklerle sorumluluklarını yerine getirir. Sorumluluğunu ihmal ettiğinde ise esfele sefilin seviyesine düşer.

İnsanın özellikleri

Müslüman tebessüm eden ve selam veren kişidir.

Müslüman muhtaçlara yardım eder, malında ve sevgisinde cimri değildir.

Müslüman insanlara sevgi ile muamele edendir.

Müslüman tebliğ vazifesini yerine getirendir

Müslüman vakar sahibidir

Müslüman kibir ve büyüklenmeci tavır içinde olmaz

Müslüman affedicidir, kin ve intikam sahibi değildir

Müslüman mütevekkildir, kanaatkardır israf etmez, yalan söylemez

Müslüman vefakardır, sözünde durur ve elinden ve dilinden emin olduğumuz kişidir.

Müslüman namazlarını ihmal etmez

Namaz islamın beş esasından biri ve imandan sonra en önemlisidir. Bu nedenle Hazreti Peygamber, "Kulun kıyamet günü ilk önce namaz ibadetinden sorgulanacağını haber verir"

"Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir. Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler. Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler. Onlar ki, zekatı verirler. Onlar ki, iffetlerini korurlar. Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu hariç. (Bunlarla ilişkilerinden dolayı) kınanmış değillerdir. Kim bunun ötesine gitmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir. Onlar ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler. İşte asıl bunlar varis olacaklardır. (Evet) Firdevs (Cennetin)'e varis olan bu kimseler orada ebedi kalıcıdırlar."

(Mü'minûn, 23/1-11 ).
Müslümanlar boş işlerle meşgul olmazlar
Boş zaman kavramı Müslümanların litaratüründe yoktur. Zira onlar, bu dünyanın kendileri için bir imkan olduğunu bilirler ve her anı faydalı işlerle geçirirler. Çünkü hayat kısadır ve yapılacak çok iş vardır:

"... Boş şeylerin yanından geçtiklerinde vakarla geçip giderler..."
(Furkan, 72)
Müslüman vaktini faydalı işler peinde tüketir ve onun boşa harcayacak vakti yoktur. Çünkü mümin sadece kendine karşı sorumlu değildir bununla beraber bütün insanlığın sorunları ile meşgul olur. Bu da zamanı düzenli bir şekilde kullanması ile mümkündür.

Müslüman, zamanı boş işler peşinde harcamaz, gereksiz işler peşine düşmez geçici heveseler kapılmaz, gıybet iftira ve melayani ile vakit geçirmiz. Çünkü zamanın kendisi için ne kadar değerli olduğunu bilir.

''Boş ve faydasız işleri terketmek, kişinin İslâmiyetinin güzelliğindendir.''
(Tirmizî, Zühd, 11; İbn Mâce, Fiten, 12)
Boş şeylerden yüz çevirmek ve boş işler peşinde koşanları da uyarmak müminin sorumluluklarından biridir. Çünkü o, kendisine ailesine ve topluma gelebilecek zararı ortadan kaldırmakla sorumludur.

''Dört huy vardır ki, bunlar kimde bulunursa, o kimse katıksız münafık olur. Kimde bunlardan bir şey bulunursa -onu bırakıncaya kadar- kendisinde nifaktan bir haslet var demektir. (bunlar:) konuştu mu yalan söyler, söz verirse sözünde durmaz. Vaat ederse vadinden döner, bir dava ve duruşma esnasında haktan ayrılır.''
(Müslim, İman, 25)

This entry was posted on Çarşamba, Kasım 28, 2012 at 07:48 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

0 yorum

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails
Site'de Kaç Kişiyiz