Resûlullah (sav), suyu serin olarak içmeyi tercih ederdi. (Müslim-8527)
O; serin ve tatlı suyu severdi. Resûlullah (sav), suyu güzel olan Sükyâ kuyularından su getirtirdi. (Ebu Davud, K.S.-2259)
Suyu güzel olan başka kuyulardan da su getirtirdi. Allah Resûlü (sav), karın üstü yatarak su içmeyi, tek avuçla su içmeyi, ağzı suya dayayarak içmeyi yasaklamıştır. (İbn-i Mâce-5595)
En güzeli bardak veya bir kapta içmektir. Ancak zorunlu haller hariçtir elbette. Su içerken kabın/bardağın içine solumazdı. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesei, Tirmizi, İbn-i Mâce-487, 5584, K.S.-2252, 2253, 7015)
Bardağın kırık tarafından içilmesini de yasaklamıştı. (Muvatta, Ebu Davud, Tirmizi-5586)
Resûlullah (sav), Hurma şerbeti sever ve içerdi. (Müsned-5534, Ebu Davud, K.S.-2289)
Sabah ve akşam hurma şerbeti yapılır, O da içerdi. (Ebu Davud, Nesei, İbn-i Mâce, Tirmizi-5640)
Üzüm şerbeti (Ebu Davud-5648) ve hoşaf da içerdi. (Müslim, Ebu Davud, Nesei-5642, K.S.-2261)
Nebîz (bir çeşit şıra) içerdi. (Buhari, Müslim, K.S.-2258)
Resûlullah (sav), çok ekşi içecekleri sevmezdi. (Nesei-5636)
Onun en çok sevdiği soğuk ve tatlı içeceklerdi. (Tirmizi-5659, K.S.-2298)
Yiyecek ve içecek kaplarının ağzının kapatılmasını isterdi. (Buhari, Müslim, Ebu Davud-5590)
Allah Resûlü (sav), genel anlamda oturarak içerdi. Enes (ra)’den gelen bir rivayette ayakta yemeyi ve içmeyi yasaklamıştır. (Müslim, Tirmizi-5571, K.S.-2245, 2246)
Bir şey içtiği zaman üç nefeste dinlenerek içerdi. “Böyle içiş, daha kandırıcı, daha koruyucu ve daha afiyetlidir.” (Müslim, Tirmizi-5581)
Resûlullah (sav), su içmeden önce besmele çeker, bitirince de Allah’a hamdederdi. (Tirmizi, 5579, K.S.-2250)
Suyu bir solukta değil, üç yudumda içerdi. Böyle yapmanın daha doyurucu, koruyucu ve afiyetli olduğunu söylerdi. (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, K.S.-2251)
Allah Resûlü (sav) su dağıttığı zaman en son kendisi içerdi. Bir meclise su dağıtan kişinin en son içeceğini belirtirdi. (Ebu Davud, Tirmizi, K.S.-2256)
“Şüphesiz ki su dağıtan en son içer.” (Müslim-8488, Tirmizi-5589)
Bu ve benzeri ikramlarda sünnet olan uygulama şudur: O mecliste en büyük, yaşlı veya önemli misafir kim ise ondan başlanır, sonra onun sağından başlanır. Meclistekilerin en sağından başlamak hatalıdır. Ancak herkes birbirine yakın bir konumda ise meclisin en sağından başlanır. Bir yiyecek veya içeceği ikram edeceği zaman sağından başlardı. Solunda Hz. Ebubekir, sağında bir bedevinin bulunduğu bir mecliste sağdan, bedeviden başlamıştır. Hz. Ömer’in, Ebubekir (ra)’e vermesini istemesi üzerine, üç defa “sağdakiler” diye cevap vermiştir. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Tirmizi, İbn-i Mâce-5587, K.S.-2254)
Yine bir defasında solunda bir çocuk olan Fadl b. Abbas, sağında bazı yaşlılar vardı. Kendisine su ikram edildi, içti. Sonra sağındaki çocuğa, “Önce bunlara vermeme izin verir misin?” diye sordu. Çocuk da; “Ya Resûlullah (sav)! Vallahi sizden sonra kimseyi kendime tercih etmem.” Deyince ona verdi. (Buhari, Müslim-5588, K.S.-2255)
Görüldüğü gibi, bir mecliste bir şey ikram edileceği zaman, önce orada bulunan en büyük, alim, yaşlı, yönetici kimse ondan ve onun sağından başlanır. Yoksa kapının veya odanın hemen sağından değil. Allah Resulü, kendisine ikram edilen zemzem’i ayakta içmiştir. (Buhari, Müslim, Tirmizi-3679, K.S.-1568, 2241)
“Yeryüzündeki en hayırlı su zemzemdir.” (Taberâni-3683)
Zemzem suyundan Medine’ye getirtirdi. (Rezin-3681, K.S.-1569)
Mü’minler zemzemi kana kana içer, münafıklar ise bu lezzetten mahrumdurlar. (İbn-i Mace-3685)
“Zemzem ne için içilirse onun içindir. (Yani ne niyetle içilirse, Allah’ın izniyle ona iyi gelir.)” (İbn-i Mace-3686, K.S.-6910)
Allah Resûlü (sav), zemzem içerken kıbleye dönmeyi, besmele çekmeyi, üç nefeste kana kana içmeyi ve bitirince de “elhamdulillah” demeyi tavsiye etmiştir. (İbn-i Mâce, K.S.-6909)
This entry was posted
on Perşembe, Ocak 12, 2012
at 10:33
and is filed under
Hazine-i ilim
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.