Sevgili Kardeşim
KÜSME
Biliyorum dargınsın. Sadece onlara değil hayata küs durumdasın. Olsun. Sen yine de küsme. Alınganlık gösterme. O dönem yaşadıklarını, o dönemde bırak. Geleceğe sadece tecrübelerini götürmelisin.
MORALİNİ BOZMA
Biliyorum bir süredir moralin bozuk, suratın asık, keyfin yok, tadın tuzun kalmadı. Ama sana bir kardeşin olarak Mevlana’nın deyimiyle seslenmek istiyorum: “Etme”.
TAKILMA
Aldır ama takılma. Üzül ama kahrolma. Düşün ama yok olup gitme. Sana yanlış yapıldığını düşünüyorsan, devir “geçmişe takılma” devri değil. Devir yanlış yapma devri hiç değil.
GİTME
Gitmek çözüm olsa herkes gitsin. Ama biliyorsun mesele gitmek değil kalmak. Kaçmak değil durmak. Meselenin tam ortasında, hayatın göbeğinde, işlerin içinde olmak.
Dur sana yine Mevlana’dan sesleneyim:
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir şehre, başka bir kente meylediyorsun, etme.
SABRET
Sabır çoğu zaman, zamanın anahtarıdır. Biliyorsun, dinin de yarısıdır. Sabreden derviş, muradına bir gün erermiş. Bu dönem geçer, sıkıntılar zamanla hafifler, yok olur. İşte bu dönemlerde sadece sabredenler kazanır.
ŞÜKRET
Sana tavsiyemdir ki, Allah’a dua et. Daha fazla dua et. Hakkında hayırlısını talep et. Ama Mevla’dan ne istersen iste, her verdiğine de koşulsuz şükret. Somurtarak değil, gülerek şükret.
AFFET
Eğer affetmen gerekiyorsa, affetmelisin. Eğer yanlış yaptıklarını düşünüyorsan, hoş görebilmelisin. Bu tavır seni küçültmez. Bilakis büyütür, yüceltir. Affetmenin yüce bir tavır olduğunu nefsine hatırlatabilmesin.
KONUŞMA ve SUSMA
Şimdi diyeceksin ki bu nasıl olacak? Önce çok konuşmayacaksın. Konuşmanın derdine derman olmayacağını unutmayacaksın. Dilsiz ol demiyorum. Ama bu konuda susma hakkını çok fazla kullanmalısın.
Engin Şahin
Keske etrafimizda boyle mektuplar yazan birileri olsa ya da bizler dusuncelerimizi, fikirlerimizi bu dogrultu da ve mektupla boyle guzel ifade edebilsek...
Bu cok mu zor olurdu?
Bir denesek mi acaba?
AKLINI KULLAN
Son olarak duygusal bir dönemden geçtiğini biliyorum. Yoğun duygular içindesin. Seni şu an beynin değil kalbin yönetiyor. İzin verme, yenilme. Sen her engelde duygularına yenileceksen, çok işimiz var demektir. Bize bu yazıları daha çok yazdırırsın. Aklını kullan, bizi kullan. Ama bizi söyletme.Ve bilmiş ol ki bu kent seni seviyor.
Engin Şahin
Keske etrafimizda boyle mektuplar yazan birileri olsa ya da bizler dusuncelerimizi, fikirlerimizi bu dogrultu da ve mektupla boyle guzel ifade edebilsek...
Bu cok mu zor olurdu?
Bir denesek mi acaba?
This entry was posted
on Salı, Ocak 03, 2012
at 11:03
and is filed under
Hayatin icinden...
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.