Eskiler insanoğlunun kırkında olgunlaştığını söyleseler de hayatımızın her evresi yaşanmış farklı tecrübelerle doludur ve muhtemelen olgunlaşma peyderpey tecelli edecek…
Özbekistan-Tacikistan sınırındaki “Karatog” dağlarının buz gibi göletleri etrafında arkadaşlarla sohbet ederken, onları hayata ve işe motive etme kaygısıyla o an zihnimde gelişen denklem bir süre sonra üzerinde daha çok düşündüğüm, somutlaştırdığım bakışaçısına ve muhtemeldir ki yaşam biçimine dönüştü...
Konuşarak, halleşerek öğreniriz birçok şeyi. Konuştuklarımız ise farkında olsak da olmasak da hayatın özünden toparladıklarımızdır…
“Üç şey verildi bize dostlar; Zihin, beden ve ruh!
Her üçü de sürekli değişimi barındırır içinde. Bu üç şeyi geliştiremeyenler körelir, geliştirenler ise bu üç şeydeki atıl bırakılmış potansiyeli idrak edip de şaşırır…”
Bu üç şeyden ne de az istifade ediyoruz!
Bu üç şeyi ne de çok ihmal ediyoruz!
Zihin, beden ve ruh!
Her biri kendi içinde müthiş bir potansiyel barındırmakta…
Daha önemlisi her birini olabildiğince geliştirmek mümkün…
Bu üç şeyi beraber ele almalı, beraber harekete geçirmeli…
Bu üç şeyi beraber beslemeli, beraber geliştirmeli…
“Uzman körlüğü”nü bu üç şeyde de yaşıyoruz!
Kimi sadece bedenine odaklanmış, fikirsiz ve ruhsuz…
Kimi sadece zihnine odaklanmış, fiziksiz ve ruhsuz…
Kimi sadece ruhuna odaklanmış, fikirsiz ve çürümüş…
Zihin, beden ve ruh!
Bu üç şeyi beraber işlemeli, İslam’ın hayata bütüncül bakışı da bunu gerektirir...
Bunun içindir ki fizik ve metafiziğin eşgüdümünden bahsedilir…
Ve bunun içindir ki bilgi ve eylemin ayrılmazlığından bahsedilir…
Tam da bu bağlamda ruhunu ihmal etmiş rasyonalist bir Müslüman düşünemiyorum…
Yine bu bağlamda ruha dalmış ama aklı işlemeyen bir Müslüman düşünemiyorum…
Ve yine bu bağlamda hantal/hareketsiz/göbekli bir Müslüman düşünemiyorum…
Zihin, beden ve ruh!
Zihnin ilacı düşünce, bedenin ilacı hareket, ruhun ilacı ise manadır…
Her seherde uyanıp ruhumuzu açalım; namazla, zikirle dolduralım…
Her seherde uyanıp zihnimizi açalım; tefekkürle, okumayla canlandıralım…
Her seherde uyanıp yola koyulalım; yürüyerek, koşarak bedenimize can katalım…
Bu üç şeyin kadrini bilelim dostlar!
Bu üç şeyi paralel yürütelim dostlar!
Ve bu üç şeyi her gün her an işletelim dostlar!Unutmayalım ki;
“İki günü eşit olan ziyandadır!”
Halit Sarıcan
This entry was posted
on Pazartesi, Mayıs 23, 2011
at 23:32
and is filed under
Ruha dokunanlar
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.
4 yorum
yazı çok güzeldi yüreğinize sağlık...
24 Mayıs 2011 15:36
http://haspinar.blogcu.com/
mrhb yazınızı yayınladım
bloğumda selamlar saygılar
24 Mayıs 2011 21:18
Kimi sadece bedenine odaklanmış, fikirsiz ve ruhsuz…
Kimi sadece zihnine odaklanmış, fiziksiz ve ruhsuz…
Kimi sadece ruhuna odaklanmış, fikirsiz ve çürümüş…
çok etkileyici...Yazıp duvarıma asacağım türden, Allah razı olsun sizden ve yazarından.
30 Eylül 2011 15:40
Yorum Gönder
HAKKIMDA
- Tespih Taneleri...
- O'nun (CC) adı ile dokunmalı Kelam'a, kaleme. Bunun için 'Bismillah' diye başlarız söze. Rahman'dan hepimize, Rahim'den yalnız bize gelenle yazarız. O'nun lütfu keremiyle, yalnız O'nu razı etmek üzere yazarız. Ruhumuz ve bedenimizle çeker Besmele'yi, dalarız özlere...
İLETİŞİM ADRESİ
tesbihtanelerim@gmail.com
Sevgili Dostlarim
Blogger tarafından desteklenmektedir.
Son Yorumlar
Facebook Grubum
Kategorilerim
- Hayatin icinden...
- Hikmet Damlalari
- Hazine-i ilim
- Icimden Geldigi Gibi...
- Siirler
- yasanmis hatiralar
- Ruha dokunanlar
- Tane Tane Istanbul
- Pasta ve Börek Tariflerim
- Duyurular
- Yemek Tariflerim
- Kitap Tavsiyeleri
- Allah dostlari
- Tebessum Ettirenler
- Ezgi ve İlahiler
- Mimlerim ve Ödüllerim
- Hayatın içinden
- Hayatın içinden...
- Tane tane İstanbul
Blog Arsivi
-
▼
2011
(176)
-
▼
Mayıs
(13)
- BOĞAZİÇİ VE ADALARDA SEYRİ SEFA TURLARI
- Seyr-i Istanbul
- Dünya nedir, Bilir misin?
- Bilmez ki !
- Üç Şey
- FİLİSTİN GİBİYİM İŞTE...
- ONLAR ÇARESİZ DEĞİLLERDİ
- ilim olmazsa amel de olmaz !
- Butun Annelerin Ellerinden Opuyorum ama Anneler Gu...
- Hasan-el Benna diyor ki !
- Tasavvufa Derin Bir Mana !
- Oyle Bir Ol Ki !
- O'nsuz Saadet Olmaz ! O'nsuz Hic Bir Sey Olmaz!
-
▼
Mayıs
(13)