İnsanın tüylerini ürperten, gözlerini nemlendiren, mânevî neş'e ufuklarına götüren harikulade İstanbul ezanları dinlemek istiyorum. Sonuna kadar açılmış mâdenî sesli hoparlörlerden avaz avaz bangır bangır ezanlar değil, o İstanbul'un mâruf eski müezzinlerinin gönülleri heyecanlara gark eden ezanları gibi.
Merhum Sultan Abdülhamid'in başmüezzininin okuduğu ezana benzeyen ezanlar. Böyle ezan okunan bir camiye gitmek istiyorum. Mensuplarının her biri bir vakar heykeli düzgün kıyafetli sessiz bir cemaat arasına katılmak istiyorum. Osmanlı cüppesi giymiş bir imam...
Arapçayı, Osmanlıcayı iyi bilen, şehir kültür ve medeniyetine sahip, aruza âşina, kıraati çok düzgün bir hoca... Bu zatın ardında mesela sabah veya yatsız namazı kılarken kendimden geçmek istiyorum.O namazın hiç bitmemesini arzulamak...
Ruhumu ihtizaza getirecek tesbihat istiyorum. Duadan sonra okunan aşr-ı şerifi dinlerken dünya hayuhuyunu unutmak istiyorum.Camiden ayrılırken sessiz temennalar, belli belirsiz tebessümler.
Yüksek hazlar, safalar, neş'eler... Hayatı günde beş kez durduran ezanlar, namazlar. Böyle ezanları dinlerken, böyle namazları kılarken ağlamak istiyorum.
Ah İstanbul ezanları!... Ah mü'minin mi'racı namazlar. Aruz ve musiki bilenlerin lahutî kıraatleri. Hoparlörsüz, gürültüsüz. Arada bir de olsa heyecandan kendini kaybeden biri. Yüzünden nur fışkıran şu yaşlı zatın arakiyesi ne kadar güzel.Şu muhterem efendi hangi tekkenin şeyhidir?Kenardaki üç genç Uşşakî tarikatinden mi? Nurdan heykellerin etrafındaki hâleler.
Gölgeler gibi geldiler, gölgeler gibi gittiler. Çok uzaklardan Pertevniyal Valide Sultan camii başmüezzini merhum Cemal efendinin ezanı duyuluyor. İstanbul ezanları. Onlara çok muhtacım
Mehmet Şevket Eygi
Ben ezani dinlemeyi ya da dinlemem gerektigini babamdan ogrendim... Yolculuklar da bile guzel bir ezan sesi duydugumuz da mutlaka durur dinler dua ederdik... Istanbul'da da bilhassa Bogazicin'de ezan bir baska guzel dinleniyor... Her camiden ayri bir hos sada yukseliyor...
Ancak kesinlikle ezani guzel sesli insanlar okumali bencede... Bir gun disarda yemekteydik... Ezan-i Muhammediyeyi bekliyoruz babamla...Bir ses yukseldi ama ezana saygimizdan dinledik yani o kadar...:((
Resmen ezan degilde siir okuyordu sanki... Her neyse Rabb'im ezan sesini ulkemizin semalarindan eksik etmesin insallah diyelim.. Her zaman okunsun her zaman dinlensin... Bizler de o ezanlara muhtaciz dogrusu.
Ezan okunurken dualarin kabul edildigini unutmayalim, dualarinizda da unutulmayalim olur mu? Sevgiler
This entry was posted
on Çarşamba, Ağustos 17, 2011
at 02:24
and is filed under
Tane Tane Istanbul
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.