Bir ay önce kâfirlerin önderliğinde bütün dünyada "Anneler Günü" diye küfür cephesinin ihdas ettiği bir gün dünyanın gündemi yapıldı. Ve simdi de babalar gunu...
Mü'min, kâfiri bu vesile ile "bugün" ile meşgul oldu. Hediyeler alınıp verildi. Tebrikler ve kutlamalar gırla gitti. Alış-veriş merkezleri doldu taştı. Kapitalizmin çarkı planlandığı gibi döndü.Müslümanlar ehl-i küfre özendiler. Annelerine babalarina hediyeler aldılar. Onların boyunlarını kucakladılar. Gülücükler ikram ettiler. Kaç gün?
Sadece bir gün. Annelik babalik bir güne sıkıştırıldı; sanki cendereye sokuldu. Oldu mu yani bu? Kesinlikle olmadı. 14 Asır önce Âlemlere Rahmet Hz.Muhammed (s.a.v.) Efendimiz:
"Mü'minler kâfirleri öyle taklid edecekler ki, onlar fare deliğine girseler taklitçiler de o deliğe girmeye kalkışacaklar" buyurdu. İşte sonuç belli. Küfrün oyuncağı olan bir güruh hâline geldi insanlık.
Peygamberimiz kâfrilerin yaptıklarının zıddını yaparlardı. Muharrem ayının onuncu günü Yahudiler bir gün oruç tutuyorlar diye Efendimiz Aleyhisselât-u Vesselam bir gün önce veya bir gün sonra ilâvesiyle oruçlarını iki güne çıkarmışlardı. Daima küfre muhalefet vardı Peygamberimiz (sa.v.)'in sünnetinde. Ya günümüzün Müslümanları olarak bizler ne âlemdeyiz? Onlar fare deliğine girseler illa bize de girmeliyiz diyoruz. Bir vadide Peygamberimiz (sa.v.) öbür vadide bir kısımMüslümanlar. Ne olacak bu gidişin sonu?
"Anneler günü" denilen günde çok genç bir Müslüman okuyucum beni telefonla aradı. "Bugünde annemize hediye almamız câiz mi? Bugünü kutlamamız câiz mi? Bugünün Müslümanlarla bir alâkası var mı? Bugüne alâka duyan kâfirlere benzemiş olur mu? diye sorular sordular. Ortak cevabım:
Müslümanlarda bir hastalık daha zuhur etti. O da anne-babaya hizmeti evlatların sıra ile yapması. Bir ay biri, öbür ay öbürü, sonra bir başkası, sıra ile bakıyorlar. Bu ihtiyarlık psikolojisini alt-üst eder. Kendilerinin fazlalık olduğuna inanır olurlar. Evet, evlatlar arasında gidip gelebilirler ama bu asla sıra ile olmaz/olmamalıdır da. Bunu imece usulüyle yapmak anne-babayı yorar. İslâm'a zıt bir hareket olur.
Anne-babaya bakmak ibâdettir. Onlara hürmet ve hizmet eden Allah'ın rızasını kazanır. Bir evlat pir olsa da anne-babaya ve onların rızasına muhtaçtır. Anne-babaya iyilik eden iyilik bulur. Nahoş davranan da belâsını bulur.Bu yazım, yakında babalar için gündeme gelecek olan "babalar günü" için de yazılmış kabul edilmelidir. Edilmelidir de gençlerimiz dik durarak Bâtılıların oyununa gelmemelidir.Kime benzersek onlarla haşredileceğimiz dikkatlerden kaçmamalıdır.
Mevlüt Özcan
This entry was posted
on Pazar, Haziran 19, 2011
at 12:13
and is filed under
Hazine-i ilim
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.
2 yorum
Kabule sayan aminler olsuncanim insallah... Ne guzel bir dua bu...Mevla kabulu ile sereflendirsin bizi..amin
Sevgilerimle
21 Haziran 2011 09:43
Yorum Gönder
HAKKIMDA
- Tespih Taneleri...
- O'nun (CC) adı ile dokunmalı Kelam'a, kaleme. Bunun için 'Bismillah' diye başlarız söze. Rahman'dan hepimize, Rahim'den yalnız bize gelenle yazarız. O'nun lütfu keremiyle, yalnız O'nu razı etmek üzere yazarız. Ruhumuz ve bedenimizle çeker Besmele'yi, dalarız özlere...
İLETİŞİM ADRESİ
tesbihtanelerim@gmail.com
Sevgili Dostlarim
Blogger tarafından desteklenmektedir.
Son Yorumlar
Facebook Grubum
Kategorilerim
- Hayatin icinden...
- Hikmet Damlalari
- Hazine-i ilim
- Icimden Geldigi Gibi...
- Siirler
- yasanmis hatiralar
- Ruha dokunanlar
- Tane Tane Istanbul
- Pasta ve Börek Tariflerim
- Duyurular
- Yemek Tariflerim
- Kitap Tavsiyeleri
- Allah dostlari
- Tebessum Ettirenler
- Ezgi ve İlahiler
- Mimlerim ve Ödüllerim
- Hayatın içinden
- Hayatın içinden...
- Tane tane İstanbul