iyilikleri kayaliklara kazimayi ogrendim...  

Posted by Tespih Taneleri... in



İki arkadaş çölde yürüyorlardı. Yolculuk sırasında bir tartışma yaşandı ve arkadaşlardan biri ötekine tokat attı. Tokadı yiyen kişinin canı acıdı ama hiçbir şey söylemeden eğildi ve kuma şöyle yazdı:“Bugün en iyi arkadaşım bana tokat attı.”

İki arkadaş bir vahaya gelene dek yürümeye devam ettiler ve vahaya gelince de suya girmeye karar verdiler. Tokadı yiyen kişi bataklığa saplandı ve kurtulmak için çırpınmaya başladı. Arkadaşı onu kolundan çekerek saplandığı yerden çıkardı ve yaşamını kurtardı. Tokadı yiyen kişi boğulmaktan kurtulduktan sonra bir taşa şöyle yazdı:

“Bugün en iyi arkadaşım yaşamımı kurtardı.”

Tokadı atan ve arkadaşının yaşamını kurtaran kişi bu olay karşısında çok şaşırdı ve merakını yenemeyip arkadaşına sordu:

“Canını acıttığımda kuma yazdın neden şimdi taşa?”

Tokadı yiyen kişi bu soruyu şöyle yanıtladı:

“Birisi canımızı yaktığında kuma yazmalıyız ki bağışlama rüzgarı silebilsin ama biri bizim için iyi bir şey yaparsa taşa kazımalıyız ki hiçbir rüzgar silemesin.”

İYİLİKLERİ KAYALARA KAZIMAYI ÖĞRENİN.
 
Denilir ki:

Özel birini bulmak bir dakikanızı alır, onu değerlendirmeniz bir saat içinde olur, onu sevmek için bir gün yeter; ama sonra onu unutabilmek için bir ömrün geçmesi gerekir. İncinmelerimizi kuma; iyiliklerimizi kayaya yazmayı öğrenelim.

This entry was posted on Pazar, Ocak 19, 2014 at 06:22 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

5 yorum

Neden yorum yazamiyorum size diyordum,yorum gönder'e tiklamam gerekiyormus,bense bu alttaki beyaz duvara yazmaya calisiyorum,ne komik!Kusura bakmayin,bende hep bir sorun oluyor yorumlara girdigimde,yine öyle sandim!

Bu hikaye tam bana göre,ne güzelde bulmuslar karsilastirmayi,bende hemen unuturum,ne sevdiklerimi nede iyiliklerinide asla ömür boyu unutamam,insallah degismez...

Tüm paylasimlariniz icin tesekkürler... Serpil.

18 Eylül 2010 06:39

Ah arkadaşım, bunu öyle çok yaptım ki; her canımın acıyışında yazdım kuma, al gitti rüzgârlar. Etrafımdan pek fazla iyilik gördüm diyemem ama her güleryüzü, her güzel sözü iyilik saydım ve yazdım en sert kayalara.

Aslında şöyle düşünmeliyiz: eğer ki yüce Allah bizim yaptığımız onca kötülüklere ve hatalara rağmen affedebiliyorsa bizler hayli hayli affetmeyi bilmeliyiz.

Hikaye çok ama çok güzeldi. Teşekkür ediyorum ve mutlu bir hafta sonu diliyorum.
Sevgi ve muhabbetle...

18 Eylül 2010 10:33

Tesekkur ederim arkadaslar, hayatta hersey insanlar icin oyle degil mi? Tabi ki en buyuk yanilgimiz herkesi kendimiz gibi zannetmemizden kaynaklaniyor. Ancak olumlu olumsuz bir seyler yasaniyor iste...Hamiyet'cigim sana yurekten katiliyorum, Allahu teala herseyimize ragmen affedebiliyorsa, tabi ki bizde daha fazla affedici olmaliyiz...Affetmek olmasa ya da unutmak dunya yasanilmaz bir yere donusurdu heralde...
Sevgiler

18 Eylül 2010 14:12

Gerçekten dost sandıklarımız yüzümüze dost görünüp arkadan da kendine gülmek eglenmek için malzeme aradığını öğrendiğimizde durum hiçte iç açıcı olmuyor doğrusu. Yürek affetmiyor...

Her yaşanılanın altında bir hayır elbet vardır. Nihayetinde de zamanla meyvesini de görüyoruz. Sert kayalara canımı acıtan hadiseleri yazıyorum ki bir daha aynı duruma düşmeyeyim.

Selam ve Muhabbetle

18 Eylül 2010 17:39

Merhaba, Ne kadar guzel anlatmissiniz iyiligi ve kotulugu. Ben maalesef herkese cok iyi davranirim. Maalesef diyorum cunku o iyi oldugun insanlar yok yere kotu konustugu zaman cok uzuluyor insan. Ama yine de iyilik yap denize at demisler. Sevgiler

19 Eylül 2010 22:02

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails
Site'de Kaç Kişiyiz