Zünnûn-i Mısrî k.s. anlatıyor:
Bir gün bir doktorun yanına uğradım, etrafında kadın ve erkeklerden oluşan bir topluluk vardı. Her birine hastalıklarına uygun ilaçları tarif ediyordu.
Yaklaşıp selam verdim, o da selamımı aldı. Sonra ona dedim ki:
– Allah Tealâ sana merhamet etsin. Günah hastalığının ilacını bana tarif eder misin?
Doktor oldukça mahirdi. Yaklaşık bir saat kadar başını öne eğip sustu. Sonra başını kaldırarak şöyle dedi:
– Sana bu hastalığın ilacını tarif etsem anlayabilir misin?
– Evet, inşallah anlarım, dedim. Doktor:
– Fakr kökünü, sabır yaprağını, tevazu dalını, huşu meyvesini, muhabbet bitkisini, sekinet hurmasını, heybet ve sıdk çiçeklerini topla. Bunları bir araya getirdiğinde söyleyeceklerimi harfiyyen uygula. Önce bu topladıklarının üzerine İslâm hükümlerinin suyunu dök, altını ise iştiyak ve aşk ateşiyle tutuştur, azametle alevlendir. Ta ki hikmet köpükleri köpürsün. Saf bir fikir ile durulduğu vakit rıza süzgecinden geçir ve zikir kâsesine boşalt. Ayrıca içine nasuh tevbesi ilave et. Amelini görme ve bunu halvet dükkânında iç. İçtikten sonra vefa suyu ile ağzını çalkala, açlık ve takva misvakı ile dişlerini misvakla. Üzerine kanaat elmasını kokla ve son olarak da Allah Tealâ’nın dışındaki şeylerden yüz çevirme mendiliyle dudaklarını sil. İşte bu ilaç günahları yok eder ve gaybı en iyi bilen yüce Allah’a yaklaştırır.
(Abdullah b. Esad Yâfiî, Ravzu’r-Riyâhîn
This entry was posted
on Perşembe, Ekim 20, 2011
at 09:44
and is filed under
Hayatin icinden...
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.