Nefis
Ey nefsim! Deme 'zaman değişmiş, asır başkalaşmış, herkes dünyaya dalmış,
hayata perestiş eder. Derd-i maişetle şarhoştur.' Çünkü ölüm değişmiyor.
Firak, bekaya kalbolup başkalaşmıyor. Acz-i beşeri, fakr-ı insani
değişmiyor, ziyadeleşiyor. Beşer yolculuğu kesilmiyor, sürat peyda ediyor.
Şeytanın mühim bir sinsi planı, insana kusurunu itiraf ettirmektir, ta ki
bağışlanma ve Allah'a sığınma yolunu kapasın. Hem nefsi insaniyetinin
enaniyetini tahrik edip, ta ki nefis kendini avukat gibi müdafaa etsin,
adeta kusur ve günahlarından takdis etsin..
Nefsini suçlayan kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, bağışlanma diler.
Bağışlanma dileyen Allah'a sığınır. Allah'a sığınan şeytanın şerrinden
kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu
görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse affa müstehak olur.
Arkadaslar bu oyle bir konudur ki hakkinda ciltler dolusu kitap yazilabilir.Yukarda ki paragrafin aciklamasini en azindan yazmak isterdim detayli bir sekilde ama su an oglumun okuluna gitmem gerekiyor. Ancak su kadarin hatirlatmak isterim ki inanin NEFIS seytandan daha tehlikelidir. Rabbimizin razi olmadigi hersey nefse hosgelir. Mesela namaz konusunda cogumuz useniriz hatta icimden gelmiyor, Kendimi hazir hissetmiyorum gibi kendinizinde inanmadigi bahaneler icimizden gecer durur. Iste bu nefistir. Nefse karsi inatci olursak hidayet kacinilmaz olur insallah...
Simdi benim cikmam lazim daha detayli yazisiriz. Hoscakalin...
This entry was posted
on Salı, Nisan 06, 2010
at 08:27
and is filed under
Hazine-i ilim,
Ruha dokunanlar
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.