Bitmez tukenmez hamdu sena alemleri yoktan var eden, kimseye muhtac olmayan butun mahlukat kendisine muhtac olan, esi ve benzeri olmayan yuce Allah'a mahsustur.
Salatu selam alemlere rahmet olarak gonderilen beseriyetin medar-i iftihari, Hz. Muhammed Efendimiz(sav)'e ve aline, ashabina olsun.
Insan tarihini inceledigimiz zaman goruruz ki beserin var olmasina sebep olan iki unsurdan biri kadindir. Aile binasinin iki temel tasindan biri olan kadin yaratildigindan bugune kadar cesitli merhaleler gecirmistir.
Kadin hayatinda oyle devirler gecirmistir ki, o devirlerde cesitli mazeretler one surulerek dunyaya gelir gelmez diri diri topraga gomulup olume mahkum edilmistir. Yillar boyunca bir kole, hatta bir esyadan farksiz olarak yasamaya mahkum edilen kadini, gercek benligine ancak kainata rahmet olarak gonderilen Hz. Muhammed(sav)'in Allah tarafindan getirip insanlara teblig buyurmus oldugu islam dinine kavusturmus, kadina gercek deger ve itibarini vermistir.
Kadin ile erkek birbirini tamamlayan iki yarim parcadirlar. Bir araya gelisleri soyut anlamda insanligi olusturur. Bunu Peygamberimiz(sav) en veciz ifadesiyle anlatmaktadir:
''Kadinlar, bir butunun yarim parcasi olan erkeklerin diger yarim parcasidirlar.''
Islam'da kadin ne kotu bir ruh veya seytan, ne de erotizm ma'bududur. Kadin kocasinin arkadasi, huzur kaynagi , destegi ve evinin kralicesidir.
''Onlar da huzura ve sukuna kavusasiniz diye yaratilmislardir''
''Mumin kadinlar ve mu'min erkekler birbirlerinin velileridirler'' Tevbe/71
Kadin da tipki bir erkek gibi dogar , erkek gibi insan yavrusudur.Sefkatte ve hediyede aralarini ayirirlarsa, anne-baba sorumlu olurlar. Peygamber Efendimiz(sav) vasiyyetini gozetmemis olarak sefaatten mahrumiyeti hak ederler. Cahiliyyet duygularinin insanlarda zaman zaman depresecegini bildigi icin, Efendimiz kiz cocuklarinin egitimini ozellikle vurgular:
''Uc, iki ya da bir kiz cocugunu, haklarini koruyarak yetistiren bir baba Cennette benimle beraberdir.''
Cocugun kiz dogmasinda da erkekte oldugu gibi, ''sukur'' olarak ''akika'' kurbani kesilir. ismi guzel verilir, zorunlu egitimi yaptirilir. Gerekli cinsel bilgileri annesinden ogrenir. Kur'an'da ve sunnette ilme tesvik eden hic bir nas, kadinlari bundan ayirmaz. Tersine ihmale ugrayacaklarini bildigi icin Peygamberimiz(sav) ozellikle kadin egitimini tavsiye etmis, haklarinin korunmasini emretmistir. (Mesela Hz. Aise(ra) bunlardan biridir.)
Kadin islam'da hic bir konu'da erkekten ayri tutlmadan buyutulmus ve yetistirlmis ve sira evlenmesine geldiginde ise damat adayini gormesi gerekir bu ayni zamanda sunnettir. Begenmedigi takdirde reddedebilir. Evlenirken agirligini koyar, damat adayindan da mihrini alir. Mihir Allah'in kadina verdigi tabii hakki ve hayat garantisidir. Harcama sahasi mesru cercevede tamamen kendi iradesine baglidir. Mihrini ya da varsa diger mal varligini, hayir yolunda harcayacagi gibi ticari islerde de kullanabilir. Cunku kendi sosyal guvenligi, kocaya varmakla garanti altina alinmistir.( Gerci artik kimse mihir falan istemiyor, kizlar evleniyorlar haklarindan haberleri yok, istenen mihirlerde zaten gulunc adet yerini bulsun kabilinden. Halbu ki bu Mevla'nin bizlere verdigi bir hak. Usulune uygun sekilde almak lazim bence)
Ev icin ve kendisi icin gerekli butun zaruri harcamalar erkegin sirtindadir. Erkek elbiseni ya da sus malzemelerini kendi kazancinla al diyemez. Kendi varligi olcusunde kadinin nafakasini saglamak zorundadir.
Kocasi onu tahkir edemez, onun hayat arkadasi oldugunu unutmamasi lazimdir. Darilipta evinde yalniz birakamaz. Efendimiz buyuruyor ki:
''Erkegin en hayirlisi, kadina en iyi davrananizdir'' Buhari
Kadinin hak-hukuk tanimayip isyan etmesi disinda, sudan bahanelerle dovemez Nisa suresi ayet 31'le sabittir. Hastalik kiskancligindan kaynaklanan suphesinden oturu karisini ani baskinlarla rahatsiz edemez. Peygamberimiz(sav) bir hadislerinde ailesinden uzun zaman ayri kalan birisinin heber vermeden gece ansizin eve gelmesini yasaklamistir. Burda ayrica koltuk alti, etek trasi ve suslenip taranmayla kocasina hazirlik yapabilecek imkani bulma si da sebep olarak gosterilmistir.
''(Uzaklardan) geceleyin geldiginde haniminin yanina girme ki, bicak kullanip tras olsun daginiksa taransin, (gelisine hazirlansin).'' Buhari
Kadinin nafakasi gibi tedavisi ve ilac harcamalarida kocaya aittir. Kadin ekmek yapamayan birisi ise, erkek hazir ekmek almak zorundadir. Suslenmesini istiyorsa, sus malzemeleri ve koku masrafi kocaya aittir. Yilda yazlik ve kislik olamk uzere iki takim elbise kocaya aittir. Adetli gunlerinde kocasindan ayri yatmak isterse, ayri bir yatak istemek hakkidir.
Durumuna gore kadin kocasindan hizmetci isteyebilir. Hizmetcinin ucreti kocasina aittir. Orfe gore kadinlarin yapmamasi ayiplanan ev isleri disinda kadin hic bir is yapmak zorunda degildir islam'a gore. Ihtiyac duyarsa kocayla nafaka miktarinda anlasirlar. Yetmedigini anlarsa arttirmasini ister, koca kabul etmezse mahkemeye basvurabilir.(Acaba kac kadinin boyle bir hakki oldugundan haberi var? Kac kadin bu kadar koca karsisinda hak idda edebilir? Bence erkeklerinde bunlari ogrenmesi gerekir.)
Kadin kocasinin yakinlarini istemedigi takdirde, kocasi onu mustakil bir evde oturtmak zorundadir. Buna sebep olarak da, kocasiyla oynasmak ve yararlanmak arzusuna, onlarin bulunmasinin engel olacagi gosterilmistir.
Kadinin hafta da bir kez anne-babasini ziyaret hakki vardir. Erkek buna engel olamaz. Erkegin haklarina zarar vermeyen mesru islerde, namahrem olmayacak sekilde kadinin mesru cerceve de calismak hakkidir.
Bu yazdiklarim butun fikih kitaplarinda kadinin erkek uzerinde ki haklari sayilirken aciklanan konulardan sadece bir kec ornektir. Sonra bunlar birer tavsiye niteliginde degil, yaptirimi olan kanuni haklardir. Bir secim soz konusu oldugunda kadinin secme hakkinin bulundugunu cogu Islam bilginleri soylemislerdir. Cunku onlarin boyle bir hakkinin olmadina dair hic bir delil yoktur. Kaldi ki secme ''beyat'' tan ibarettir. Halbuki Peygamberimiz(sav)'in kadinlardan beyat aldigi ayetle (60/12) sabittir.
Nihayet kadin oldugunde kefeni de kocasina aittir.
Goruldugu uzere kadin gecim konusunda hicbir derdi ve endisesi olmayan, yani aslinda alabildigine sosyal guvenligi bulunan bir insandir. Butun bunlar anlasmazlik soz konusu oldugun da mahkeme karari ile belirlenecek olan kanuni haklardir. Yoksa islam'da kari-koca birbirinden devamli hak koparmak icin cekisip duran iki dusman kutup degildirler. Birbirini tamamlayan, birbirine yardim eden, destek olan, huzur ve moral kaynagi olusturan bir butunun iki yarim parcasidirlar.
Tipki Peygamber Efendimiz(sav)'in ev islerinde yardim etmesi ve Hz.Ali ve esi Hz. Fatima arasinda isbolumu yapmasi gibi. Aslinda kadin haklari yazmakla bitmez ben ilgilenenlere iki kitap onercegim:
HANIMLARA OZEL ILMIHAL Nun yayincilik Dr. Faruk Beser ve ISLAM'DA KADIN, TESETTUR, IZDIVAC Celik yayinevi Huseyin Erdogan
Bu kitaplari evlilige hazirlanan ya da yetiskin kizlari olan herkese ehemmiyetle tavsiye ediyorum. Kendimiz, kadinligimiz ve haklarimiz adina, yapilmasi gereken ya da illa hayatimizda olmasi gerekenler adina bilmemiz gereken cok ver arkadaslar.
Rabbim yar ve yardimciniz olsun. Dualarda unutulmamak umidiyle...
Bu yazimi islam'in isiginda islam'da kadin dini etkinliginin sahibesi SAKLI inci'ye gonderiyorum ve boyle onemli bir konuyu gundeme getirdigi icin ayrica tesekkur ediyorum. Allahu Teala O'ndan da bizlerden de razi olur insaallah...