Ahh İstanbul...  

Posted by Tespih Taneleri... in


Allahu Teala'nin selami uzerinize olsun...


Tesbih tanelerimde, tane tane anlatmak istiyorum Istanbul'umu. Istanbul'umu diyorum, cunku bu sehir once Rabb'imin cok sevdigi, sonrasinda Rasulune sevdirdigi bir sehir olmasi hasebiyle benim icin cok degerlidir. Bir hadis-i serifte gectigi gibi '' Bu sehri fetheden kumandan ne guzel kumandandir'' diye buyurdugu Fatih Sultan Mehmed o guzel insan, o muthis kumandan, askeri deha, itikadiyla ve ihlasiyla meshur mebarek zat nur icinde yatsin insallah. Hamdolsun evet onun gibi bir insani tanidigim icin ve bu guzel sehirde ikame ettigim icin ve daha bir cok sey icin ve de en onemlisi Istanbul'umu bize kazandirdigi icin Rabb'ime sonsuz hamdolsun...

Istanbul bir cok sahabeyi topraginda agirlayan, her mevsim muthis bir manevi iklim icerisinde, insani kendinden geciren, huzur veren, tefekkure iten essiz sehir. Bir yanda sehrin gerdani hukmunde ki bogazi, diger yanda Osmanli' dan kalan sahane eserler ve her zaman ki kalabalik.
Bazen dusunuyorum abartiyormuyum diye ama Kucuk Su Kasrinin bahcesinde ictigim bol dumanli bir kahve ve de karsimda Asiyan mezarligi ve butun ihtisamiyla bir tablo gibi duran Rumeli Hisarini gorunce yok yok diyorum kendi kendime, ben bu sehrin hakkini veremiyorum az bile soyluyorum. Ahh Istanbul gel opeyim gerdanindan...

Simdiye dek cok yazarlar , sairler gecti cok seyler yazdilar ama ben daha bu sehri hakkini vererek yazani gormedim. Her semti icin ayri bir kitap yazsak, her sarayini ayri ayri anlatmaya kalksak, her sokagin hatta her mezarligin kim bilir ne anilari vardir arastirsak, mumkun degil cikilmaz isin icinden bu boyle bir sehir. Mesela sadece Sultanahmet' in gecmisi kac cilt kitap olur...

Hersey bir yana bence en onemlisi ne biliyor musunuz? Bu sehri yalniz tanımak degil, yasamasini da bilmek lazim. Istanbul yasandikca anlasilir. Her semti ayri bir makamda calan Istanbul'u ancak belki o zaman hissedersiniz. Oyle bir haz aliyorum ki tarifsiz...

Canim babacigim da Istanbul'u cok sever, Allah razi olsun onun sayesinde ogrendim ve cok gezdim. Ondan dinlerdim her semtin hikayesini Sarayburnu'ndan Ayasofya'ya, Nisantasi'ndan sisli'ye, salacak'tan taaa Beykoz'a...Tesekkur Ederim babacigim... Neredeyse cocuklugumuzun tamamı bogaz kenarındaki parklarda oynayarak gecti. Kendimi bayagi nasipli hissediyorum bu yuzden. Sagol babacigim bana ogrettigin kestirme yollar cok isime yariyor... :)

Istanbul seni cok seviyorum, annecigim ve babacigim sizi de cook seviyorum...

This entry was posted on Pazartesi, Şubat 18, 2013 at 12:00 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

10 yorum

AH iSTANBUL AH AH AH...mANEVİYATINI HİSSEDEREK YAŞAMAK İSTEDİĞİM TEK ŞEHİR...kayserisultans.blogspot

18 Şubat 2013 19:54

Bloğunuzu izlemeye aldım ,sizide bana beklerim.
http://demodeyiz.blogspot.com/

18 Şubat 2013 20:10

Teşekkür ederim içten samimi yorumlariniz için.. Hoşgeldiniz ve her zaman bekleriz inşaallah..:)) sevgilerimle huzurlu günler dilerim..

18 Şubat 2013 23:55
oxvamu  

Bismihi Subhanehu..
İstanbul'u tane tane anlatmaktan dem vurarak başlamış yazı. Ben ise İstanbul'u anlatamayıp zerre zerre yaşayanlardanım :)
Sözün sonundan başlayalım;
''Istanbul seni cok seviyorum'' diyorsunuz. Yazdıklarınıza baktığımda sevgi değil aşk gördüm :).. Bir ''beyaz'' sevda.
7 yıl öncesine kadar İstanbul beni korkutan bir şehirden ibaretti. Kaderde takdir olunan yerleşmem kaza planına geçtiğinde ise çok farklı bir hal aldı. Önceden geldiğimde sıkılıp kaçmak istediğim bu şehir, şimdi dışına çıktığımda geriye bir an önce dönmek için çabaladığım bir yer haline geldi. Hiç anlamadım ne oldu nasıl oldu. Hiç anlamadım buradaki çekim gücü ne.. Sır ve çekim gücüne dair bir çok tez sürebilirim ileri. Ama tümünü toplasam anlatmaktan aciz kalır yinede.
Hergün kıta değiştiren biriyim işim gereği. Sabah güneş doğmadan boğazı izleyerek karşıya geçiyorum. Ve sabitlenmiş bir sahil yürüyüşü ile işe gidiyorum. Yürüyüş zorunluluk değil. Tercihim. Denizi çekiyorum içime. Şehri yaşıyorum. Kudret kaleminin çizdiği tabloyu seyrediyorum. Ve akşam en az 3 araç değiştirerek geriye dönüyorum. Çok kişi yorgun argın. Asık yüzler çok. Ben ise mutlu. Çok uzun sürmesine ve ayakta gitmeme rağmen dinleniyorum..
İstanbul'un şikayet edeni de çok. Diyorum ki; ''İstanbul bir gül.. Gülde diken var.. Ben güldeki dikeni değil, dikenler arasından çıkan güle dikkat kesilmişim''..
Söyleyecek söz çok.. Sözün çokluğunun aksine vakit kısıtlı.
NOT: Beylerbeyi sahiline gittiniz mi bilmiyorum. Gerçi anlatımınız adeta her yeri yaşamış bir anlatım. Ola ki gözden kaçmıştır diye yazayım. Orada ''Üryanizade Camii'' var. Çok küçük bir cami. Tam sahilde. Denizin adeta içinde. Benim arada uğradığım yerlerden. Uygun vakit ve konum varsa keşfedin inşaAllah.. O küçücük camideki kocaman manayı muhtemelen iliklerinize kadar hissedeceksiniz..
Maesselam, maeddua.. Fiemanillah..

19 Şubat 2013 07:57

Tesekkur ediyorum yine cok guzel ifade ettiniz ''İstanbul bir gül.. Gülde diken var.. Ben güldeki dikeni değil, dikenler arasından çıkan güle dikkat kesilmişim''..
Bu sehri hissetmek, anlamak hakki ile yasamakla mumkun olur. Bakis acisini ona gore ayarlamak lazim gelir. Her seyin kendine ozgu bir gizemi olduguna inandigim gibi bu sehrin de bir gizemi olduguna inaniyorum. Kimsenin bilmedigi,kimsenin anlayamadigi, kimsenin goremedigi...
Mesela Talha ugurluel ya da Yavuz bahadiroglu gunumuzde istanbul'u en iyi anlatanlardan hatta su an topkapi sarayi muduru, degerli hocam sayin Haluk dursun...
istanbul'u anlatirlarken ayni zaman da konusturuyorlar sanki..
Bogazin kucagina oturtulmus gibi muthis bir gorsellige sahip olan, hem dunyevi hem uhrevi hayati kendinde bulusturmus sirin, mutevazi cok hos bir camidir uryanizade cami.
Sizinde belirttiginiz gibi soylenecek soz cok vakit yok.. Simdilik hoscakalin... Saygilar

20 Şubat 2013 10:34
oxvamu  

Bismihi Subhanehu..
Muhakkak ki şehirde gizemli bir hal var. Ben mesleğim gereği bu şehrin ilk kuruluş halini de biliyorum. Geçirdiği süreçleri de. Çok uygarlığı kendisine mıknatıs gibi çekmiş bir şehir burası. Ve bu yönüyle buna benzer bir başka şehir dünyada bulunmuyor.
Talha bey bizatihi bildiğim bir kardeşimdir. Bu konuda muhteşem. Yakında nasipse kendisiyle bir istişare durumu olacak. Meslektaşız kendisiyle. Bu konuda sadece Haluk dursun hocamı bilmiyorum.
Üryanizade camiine gelince.. Bazen kendimi aradığımda ''ben neredeyim'' diye bulduğum yer orası oluyor. Fazla keşfedilmediğinden sakinliği hoşuma gidiyor. Ve nasip olursa tatile denk gelen bir ramazanda orada İtikaf niyetim var. Rabbim hayırlısı ise takdir etsin. İstanbuldaki muhteşem camileri sayar herkes. Benim dünyamda ise bu minicik cami önemli bir yer tutuyor. Gece vaktinin derinliğinde ya da sabahın ilk anları evvelinde harika tefekkür yapabiliyor orada insan. Şu an bunları yazarken bile kalkıp gidesim geldi. En iyisi susayım..
Maesselam, maeddua.. Fiemanillah..

21 Şubat 2013 08:13

Insanın istanbul gibi bir sehir de ara sıra kendini dinleyeceği sessiz, sakin, huzurlu bir adresi olması çok güzel ve nasip işi diyorum. Herkes bilmez, bilende fark etmez o inceliği, o zerafeti, belki de kimsesizliği.. Istanbul'un hüzünün gizlendiği yerler buralar.. Ince ince tefekkür edince aslında duyarsınız acı acı, sessiz çığlıklarını eskiden kalma her taşın, her duvarın... Böyle değerlerimize sahip çıkmak gerektiğini düşünürken her sefer bir yangın haberi ürpertiyor korkutuyor beni. Yakın zaman da önce haydarpaşa sonra da Galatasaray üniversitesi.. Istanbul her geçen yıl yavaş yavaş yok edilmeye çalışılıyor sanki. Içim yanıyor ... Istanbul' u istanbul yapan tarihidir ve ecdadimizin bize emanet bıraktığı camileri saraylarıdır. Hala her semtte bir osmanlı kokusu vardır. Ne yazık! Yazacak o kadar çok sey var ki.. Düşüncelerinizi paylaştığınız icin tesekkur ederim. Allah'a emanet olunuz

23 Şubat 2013 06:51

Çok hoş bir paylaşım olmuş.Ellerinize sağlık.Bloğunuzu takibe aldım.Bana da beklerim.İstanbuldaki farklı mekan ve lezzetlerle ilgili paylaşım yapıyorum.Sevgiler.

25 Şubat 2013 22:44

Tesekkur ederim Busra Kahveci. Bloğunu inceledim gezmeyi ve değişik yerleri gezmeyi seven biri olarak şahsen çok hoşuma gitti. Takiptesin insaallah... Sevgiler

26 Şubat 2013 18:57
oxvamu  

Bismihi Subhanehu...
Biz bu İstanbul'u yaz yaz zor bitiririz. Yaşamaya devam :)
Maesselam, maeddua.. Fiemanillah..

28 Şubat 2013 07:54

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails
Site'de Kaç Kişiyiz