"Sevgili Dost,
Bildiği şehirlerden, bilmediği şehirlere, bildiği yüzlerden bilmediği yüzlere sığınmayı aklından geçirmemiş kaç insan vardır?
Garların, terminallerin ve limanların dev mıknatıslara dönüştüğü saatlerde bedenlerini kaptırmayanlar, ruhlarının bir otobüs koltuğuna,bir gemi çapasına, bir lokomotif tekerleğine yapışmasını önleyebilmiş midir?
"Başımı alıp gitmek istiyorum." cümlesi kimbilir hayatımızın kaç kilidini kurcalamış, açayım derken kaç yeni kapı örtmüştür üstümüze.
Arkaya bakmamayı başarabilenler, acaba gittikleri yere başkalarını götürmeyi başarabilmşler midir? "Tebdil-i mekanda ferahlık vardır." diyenler, aslında "Tebdil-i kan"ı mı kastetmişlerdir?"
A. Ali Ural / Posta Kutusundaki Mızıka S:78
This entry was posted
on Pazar, Kasım 18, 2012
at 12:49
and is filed under
Ruha dokunanlar
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.