Bismillahirrahmanirrahim.
Ey Ramazan!
Ey içerisinde “bin aydan daha hayırlı bir geceyi” barındıran ay!
Ey Kur’an’ın doğum ayı, ayların en çok gül kokanı!
Ey vahyin dirilten soluğunu hayata, Muhammed’i müebbet bir muhabbete, varoluşun anlamını Allah’sızlaştıkça anlamsızlaşan çağa, insanın yitirdiği insanlığı, rahmeti, bereketi, atıfeti, hidayeti ve şefkati insana taşıyan ay!
Hoş geldin!
14 asırdır her yıl geldiğin gibi, bin umudu bağrında saklayarak geldin. Hep olduğu gibi, getirdiklerine karşılık bulacağını umarak geldin. Hepsinden öte, hoş bulduklarını daha hoş etmek, nahoş olanları da tekrar hoş etmek için geldin. Kim bilir, geçmişte ne hoş gelişlerin ve hoş buluşların olmuştu. Başı dik, alnı açık, eli açık, yüzü ak, yüreği dolu, gözü pek, sözü kavi, özü doğru mü’minlerin karşılamıştı seni. Sen hoş gelmiş, onları da hoş bulmuştun. Kur’an ellerinde, dillerinde, gönüllerinde ve dahası hayatlarındaydı.
Onlar hayatın kölesi değil efendisiydiler…Onlar, mallarının kölesi değil efendisiydiler…Onlar, şartların çocuğu değil anasıydılar! Çünkü şartları onlar doğururlardı…Tarih 1 Ramazan 1428. Ve sen yine geldin, hep olduğun gibi yine hoş geldin. Fakat, biliyorum ki hiç hoş bulmadın, on yıllardır, hatta yüzyıllardır bulmadığın gibi. Kim bilir bu hoş bulmadığın on yıllarda, yüz yıllarda ne vahim bir halde buldun mü’minlerini? Kim bilir ne acılara, sancılara, yangınlara, kundaklamalara şahit oldun? Ne yaralar ve yaralı yürekler gördün?
Fakat Ey Ramazan, hiç bu günkü gibisini gördün mü? Hiç bir buçuk milyarlık bir aileyi böylesine perişan, dağınık, bozgun, yılgın, bıkkın, umutsuz, iradesiz, işlevsiz, cansız, izansız gördün mü?
Ey Ramazan!
İnanç coğrafyandan böylesine oluk oluk kan gittiğine hiç şahit oldun mu? Mü’minlerinin bu denli ezildiğini, itildiğini, kakıldığını, horlandığını hiç hatırlıyor musun?
Bak mü’minlerine!
Gönülleri harap, haneleri harap, beldeleri harap, hepsinden beteri akılları ve bilinçleri harap olmuş. Seni karşılamaya ne yüzleri var, ne de mecalleri.
Bir zamanlar küffarın açlarını doyuranlar, şimdilerde küffarın ekmeğine muhtaç… Bir zamanlar başkalarının yaralarını saranlar, şimdilerde kendi yaralarını saracak dermandan mahrum… Bir zamanlar imanı yudum yudum farklı iklimlere taşıyanlar, şimdilerde yüreklerinin işgalini önlemekten aciz… Senin varlık sebebin olan Kur’an’la yücelmeyi beceremeyenler, bu ayıplarını saklamak için, zaten yüce olan Kur’an’ı yücelterek, ona rüşvet verme çabasındalar.
Düşünebiliyor musun Ey Ramazan; Kur’an’ın doğum ayını kutlayacaklar, ama Kur’an hayatlarında, ellerinde, evlerinde, sokaklarında, topraklarında olmayacak!..
Ve Ey Ramazan!
Bu ezilmişlik, bu kırılmışlık, bu dökülmüşlük, bu yenilmiş ve şaşırmışlık içindeyken tam zamanında geldin!
Hoş geldin, fakat hoş bulmadığın ortada!
Fakat senin gelişinin amaçları arasında hoş bulmadıklarını hoş etmek de bulunmuyor mu? Haydi getirdiğin cennet kokusuyla, topraklarımızdaki ufunetin kokusunu bastır!
Çöle dönmüş yüreklerimize bir rahmet rüzgarı gibi es, yanık dudaklarımıza su değsin, çöller göle dönsün! Sök mü’minlerin arasındaki kin, nefret ve düşmanlık tohumlarını; onların yerine iman kardeşliği ek!
Çağın öksüz ve yetimi olan ümmet coğrafyasındaki kanayan yaralara merhem olacak bir bilinç getir! Açları doyuracak, susuzları suvaracak, açıkları giydirecek bir şefkat ve merhamet sağanağı taşı! Zilleti izzete, ataleti gayrete, mahrumiyeti servete dönüştürecek bir ruh ver!
Öz ellerimizle nesneleştirdiğimiz Kur’an seninle yeniden özneleşip bizi inşaya dursun! Bizler, çağın imha ettiği bencil bireyler değil, Kur’an’ın inşa ettiği mü’min şahsiyetler olalım! İnsanın varoluş amacına uygun bir hayatı yeniden inşa etmenin sancısına tutulalım! Yeniden imanı, bir saadet sakası gibi yürek yürek insanlara taşıyalım.
Öyle ki, bizi öldürmeye gelen bizde dirilsin! Dostların, oturduğu yeri yeşerten birer “hızır”, hidayeti iman doğuran birer “mehdi” olsun!
Biliyorum ki, bu duama “âmin” diyeceklerin en başında sen geliyorsun Ey Ramazan!
Kur’an’ın da elini tutup geldin; hoş geldin!..
Hoş buldukların arasında olmayı ne kadar da isterdim!..
Arkadaslar bu maili sizinle paylasmak istedim cunku; yazin rehaveti, tatilden donus, sanki bana hakkiyla karsilamadik gibi geldi ne uc aylarin baslangici Recebi, ne sabani ne de ramazani...
Bu aylarin hakkini tam anlami ile veremedigimiz gibi hic degilse biraz olsun halimizin farkinda olalim istedim.:((
Gozlemlerime dayanarak yaziyorum ki galiba bu mailin bir degil bir kac sefer okuyup daha da samimi olmaya gayret etmemiz gerektigini dusunuyorum insallah... Unutmayin ki biz yasarsak etrafimizdakilere de bir hatirlatma olur...
Ramazani hakkiyla yasarsak tadina doyum olmaz...
Ramazaniniz mubarek olsun umidi ile...
Rabb'im ihlasli ve suurlu gecirmeyi nasip etsin diyelim ve bitirelim...Sevgilerimle
This entry was posted
on Pazartesi, Ağustos 01, 2011
at 11:11
and is filed under
Icimden Geldigi Gibi...
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.
HAKKIMDA
- Tespih Taneleri...
- O'nun (CC) adı ile dokunmalı Kelam'a, kaleme. Bunun için 'Bismillah' diye başlarız söze. Rahman'dan hepimize, Rahim'den yalnız bize gelenle yazarız. O'nun lütfu keremiyle, yalnız O'nu razı etmek üzere yazarız. Ruhumuz ve bedenimizle çeker Besmele'yi, dalarız özlere...
İLETİŞİM ADRESİ
tesbihtanelerim@gmail.com
Sevgili Dostlarim
Blogger tarafından desteklenmektedir.
Son Yorumlar
Facebook Grubum
Kategorilerim
- Hayatin icinden...
- Hikmet Damlalari
- Hazine-i ilim
- Icimden Geldigi Gibi...
- Siirler
- yasanmis hatiralar
- Ruha dokunanlar
- Tane Tane Istanbul
- Pasta ve Börek Tariflerim
- Duyurular
- Yemek Tariflerim
- Kitap Tavsiyeleri
- Allah dostlari
- Tebessum Ettirenler
- Ezgi ve İlahiler
- Mimlerim ve Ödüllerim
- Hayatın içinden
- Hayatın içinden...
- Tane tane İstanbul
Blog Arsivi
-
▼
2011
(176)
-
▼
Ağustos
(14)
- Bu Bayram da Guzel Bir Hatira !
- Kadir Geceniz Mubarek Olsun!
- Şu 10 Şeye Vakit Ayırmaya Çalışın !
- Zamani Gelince !
- Hazan Mevsimindeyim Yine!
- İstanbul Ezanları
- Sus Gonlum !
- Bir Şey Unuttuk !
- Ah! Nerede O Eski Mektuplar...
- Duygu mu, Mantık mı?
- Şehrin Hangi Yüzünü Görüyorsun?
- HZ.PEYGAMBER SAV ‘İN RAMAZAN HUTBESİ
- Seni Çağırıyor Ramazan...
- Hoş Buldun mu Ey RAMAZAN!....
-
▼
Ağustos
(14)