Behlül Dânâ Hazretleri, yol üzerindeki bir vîrânenin yıkılmak üzere olan eğilmiş duvarına bakıp sık sık âkıbetini tefekkür ederdi. Yine bir gün derin bir tefekkürle orayı seyrederken duvar âniden çöküverdi. Bu hâdise Behlül Dânâ Hazretleri'nde gözle görülür derecede büyük bir sürûra vesîle oldu. Onun bu büyük sevincine mânâ veremeyen insanlar, merakla ondaki bu değişikliğin sebebini sordular. Behlül Dânâ Hazretleri, onlara şu cevabı verdi:
"−Duvar meyilli olduğu tarafa yıkıldı!"
Hazretin az evvelki sevincine bir türlü akıl erdiremeyen insanlar, Behlül Dânâ'nın bu sözleriyle iyice şaşkınlaştılar. Bu ifadelerle onun neyi kastettiğini anlayamadıklarından bu defa:
"−Peki, bunda şaşılacak ne var?!" diye sordular.
O ise insanlara, derin tefekkürünün bir neticesi olan şu hikmetli cevabı verdi:
"−Mâdemki dünyadaki her şey nihâyetinde meylettiği tarafa yıkılıyor, benim de meylim Hakk'a doğrudur, o hâlde ben de ölünce -inşâallah- Hakk'a varırım. Ey ahâlî, rükû ve secdelerimizle Hakk'a meylimizi her an artırmaya gayret edelim ki, başka yönlere yıkılmayalım!"
İşte Peygamber Efendimiz (sav)'in fem-i muhsinlerinden sâdır olan:"Kişi, yaşadığı hâl üzere ölür." (Müslim, Cennet, 83) hadîs-i şerîfinin şerh ve îzâhı mâhiyetinde müşahhas bir misâl...
Bu hakikat dolayısıyla bir mü'min, meylini her an Hakk'a yönelterek istikâmet üzere olmaya gayret etmelidir. Bunun için de sabırsızlığı sabırla; unutkanlığı zikirle; nankörlüğü şükürle; isyanı tâatla; cimriliği cömertlikle; şüpheyi yakîn ile; riyâyı ihlâs ile; günâhı tevbeyle; yalanı doğrulukla; gafleti tefekkürle bertaraf ederek Allâh'a güzel bir kul olmaya çalışmalıdır.
This entry was posted
on Perşembe, Aralık 16, 2010
at 02:05
and is filed under
Hikmet Damlalari
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.