Sabah ezanları semaları çınlatırken, evinden çıkıp o sessizlikte Rabbiyle buluşmaya yürümek.
Seccadeler yıllardır göz yaşına hasretken, namazda ağlayan iki göze sahip olmak.
Yürüyemeyen, göremeyen, konuşamayan birilerine rastlayınca, deriiin bir nefes alıp, yürekten “E l h a m d ü l i l l a h i R a b b i l a l e m i i i i i n”demek.
Ne güzel değil mi?
Pek ümit vaat etmeyen bir kapıya varıpta, eli boş dönmemek.
Bir kardeşinin sıdk ile namaza başladığını öğrenmek.
Şahadet şerbetini içmiş bir kardeşinin haberini alınca “İnnalillah ve inna ileyhi raciuun” deyip ona imrenmek.
Ne güzel değil mi?
Abdülkerim Karaağaç
Seccadeler yıllardır göz yaşına hasretken, namazda ağlayan iki göze sahip olmak.
Yürüyemeyen, göremeyen, konuşamayan birilerine rastlayınca, deriiin bir nefes alıp, yürekten “E l h a m d ü l i l l a h i R a b b i l a l e m i i i i i n”demek.
Ne güzel değil mi?
Pek ümit vaat etmeyen bir kapıya varıpta, eli boş dönmemek.
Bir kardeşinin sıdk ile namaza başladığını öğrenmek.
Şahadet şerbetini içmiş bir kardeşinin haberini alınca “İnnalillah ve inna ileyhi raciuun” deyip ona imrenmek.
Ne güzel değil mi?
Abdülkerim Karaağaç
This entry was posted
on Perşembe, Ekim 04, 2012
at 07:48
and is filed under
Hayatin icinden...
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.