Israf derken ne anliyorsunuz?
Her zaman duydugumuz seyler gibi gelebilir ama bir de benden duyun istedim... Hayatimizin icinde olupta farkinda olmadan yaptigimiz bir suru hata...
Artik kendimizle ve yasadiklarimizla yuzlesmenin vakti gelmedi mi?
İSRAf haramdır.
İsraf edenler büyük günah işlemektedir. İsrafın haram oluşu Kur'anla, Sünnetle, icmâ ile sâbittir. İsraf haram değildir diyen dinden çıkar, kâfir ve mürted olur.
Bu memlekette her gün 4,5 milyon ekmek çöpe atılmaktadır.Bu, korkunç bir israftır. Korkunç bir nankörlüktür. Dehşet verici bir küfran-ı nimettir. Bir kısım zenginlerin meskenleri ve yazlıkları son derece lükstür, bu büyük bir israftır.
Otomobil konusunda büyük, dehşet verici, korkunç bir israf görülmektedir. Giyimde kuşamda israf yaygın hale gelmiştir. Yeme içmede israf yoğundur. Hiçbir Müslüman zenginin israf etmeye hakkı yoktur. Borç harç lüks hayat sürüp israfa batanlar beyinsizdir.
Lüks hayat israfa yol açar, israf gurur ve kibre sebep olur, böylece günah katmerleşir. Kur'an israf edenler için "Onlar şeytanın kardeşleridir" buyurmaktadır. Normal zamanlarda doyduktan sonra yemeğe devam etmek israftır ve haramdır. Yeme içmede Kur'anın ve Sünnetin hükmü budur. Milyonlarca halk geçim sıkıntısı çekerken, bazı beyinsiz türedi zenginlerin israf etmesi, lüks hayat sürmesi ayıptır, günahtır, vicdansızlıktır.
İslam itidal dinidir.
Bir Müslüman dolar milyarderi bile olsa israf edemez, aşırı lüks hayat süremez. Zengin Müslümanlar ile fakir Müslümanlar arasında uçurumlar olması büyük bir dengesizlik ve adaletsizliktir. İnsanların en hayırlısı, Âdem oğullarının Seyyidi olan Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) mütevazı yaşamışlar, israf etmemişlerdir.
Sofrada ekmek kırıntılarını bile ya yemek, yahut kuşlara veya karıncalara vermek gerekir. Pilav tabağında bir tek pirinç tanesi bile bırakmamak gerekir.Yemeğin salçasını yemeyip çöpe atmak israftır. Marka fetişistlerinin iki yüz liraya alınabilecek bir cekete iki bin lira vermeleri israftır, beyinsizliktir ve ahmaklıktır.
İnsanlara lüks meskenler, lüks binitler, lüks giysiler, lüks yemekler, lüks mefruşat (mobilyalar döşemeler) şeref kazandırmaz; ilim, irfan, ahlak, fazilet, hayırlı işler, gerçek dindarlık, vatanseverlik şeref kazandırır.
Hiç lüzumu yok iken uçakların business klâsında üç misli ücretle yer ayırtmak israftır. Beş yıldızlı oteli bile beğenmeyip yedi yıldızlının kral suitinde kalmak israftır. Böyle israflar, böyle lüks ve şatafat tutkunluğu Müslümana yakışmaz.Lüks ve israf helal para ile yapılıyorsa yine haramdır. Allah'tan korkan lükse ve israfa kaçmaz.
Efendi, senin beş bin liralık palto giymen marifet değildir. Bin liralık güzel bir palto al, geriye kalan dört bin lira ile kırk kişiye palto alabilirsin. A görmemiş!.. Bir oturuşta bir kişi 150 liralık lüks yemek yemişsin. Otuz liraya da çok güzel ve temiz karnını doyurabilir, geriye kalan 120 lira ile sekiz kişiye temiz bir esnaf lokantasında ziyafet çekebilirdin. 400 liraya bir çift kadın çorabı alan hanım, sende hiç vicdan yok mu?
Ey din âlimleri, ey fakihler, ey mürşidler!..
Hepinizin ellerinden öperek ve yalvararak istirham ediyorum:
Lüks ve israf konusunda toplum çok azdı. Onlara nasihat ediniz, onları uyarınız. Halkın bir kısmı yarı aç yarı tok iken tuzu kuru kesimin israfı, sefahati, lüksü utanç verici, yüz kızartıcı bir büyük günahtır. Bu korkunç bir isyandır. Günde 4,5 milyon ekmeğin çöpe atıldığı, israf edildiği bir ülkede yaşıyoruz.Yüce dinimiz ekmek kırıntılarının, küçük kuru bir ekmek parçasının bile israf edilmesini, tahkir edilmesini doğru bulmaz.
Bendeniz 1940 ile 45 arasında İstanbul'da ekmeğin vesika ile verildiği günleri gördüm.
Eski okumuş, kibar, irfanlı Osmanlı Müslümanları ekmek demezler, nân-ı aziz derlerdi. Ekmek bize Allah'ın en büyük lütfudur, en büyük ihsandır, en büyük nimettir. Ekmeği çöpe atan nankör Müslüman bir toplumun akıbeti iyi olmaz. Allah'tan korkalım, Peygamberimizin ruhaniyetinden utanalım da israf etmeyelim, lükse kapılmayalım, sefahat bataklıklarına düşmeyelim, dosdoğru Müslümanlar olalım.
Allah'ım bize/hepimize akıl, vicdan, utanma ihsan et.
Mehmet Şevket Eygi
This entry was posted
on Çarşamba, Aralık 14, 2011
at 09:16
and is filed under
Hayatin icinden...
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.
HAKKIMDA
- Tespih Taneleri...
- O'nun (CC) adı ile dokunmalı Kelam'a, kaleme. Bunun için 'Bismillah' diye başlarız söze. Rahman'dan hepimize, Rahim'den yalnız bize gelenle yazarız. O'nun lütfu keremiyle, yalnız O'nu razı etmek üzere yazarız. Ruhumuz ve bedenimizle çeker Besmele'yi, dalarız özlere...
İLETİŞİM ADRESİ
tesbihtanelerim@gmail.com
Sevgili Dostlarim
Blogger tarafından desteklenmektedir.
Son Yorumlar
Facebook Grubum
Kategorilerim
- Hayatin icinden...
- Hikmet Damlalari
- Hazine-i ilim
- Icimden Geldigi Gibi...
- Siirler
- yasanmis hatiralar
- Ruha dokunanlar
- Tane Tane Istanbul
- Pasta ve Börek Tariflerim
- Duyurular
- Yemek Tariflerim
- Kitap Tavsiyeleri
- Allah dostlari
- Tebessum Ettirenler
- Ezgi ve İlahiler
- Mimlerim ve Ödüllerim
- Hayatın içinden
- Hayatın içinden...
- Tane tane İstanbul
Blog Arsivi
-
▼
2011
(176)
-
▼
Aralık
(18)
- İki Yaşlı Dindar
- Yalnızlık İçimizde
- O Beddualar Döner Sizi Bulur
- Şeytanla Konuşma
- Dar Kafalılık
- EFENDİM'e !
- İbn-i Sina Nasıl Doktor Oldu?
- Muhataplarımıza Gülümseyelim
- Ben Neler Gördüm
- "Allah(CC) Bizimle Konuşuyor!"
- Lüks ve İsraf Çılgınlığı
- Erkek Erkektir, Kadın da Kadın
- Yüzüğün Değeri
- Yine mi?
- Koku Sürünmek (Bunlari Biliyor muydunuz?)
- Sen Mutlu musun?
- derdin buyugu
- Güzel Gören Güzel Düşünür
-
▼
Aralık
(18)