Hulasatü’l-Ahbar isimli eserinde Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri zikir ile ilgili şu tespitlerde bulunur: “Allah’ı anan kişinin kalbi, zikir nurlarıyla arınıp pırıl pırıl olunca, o kimse, kalbinde kendisi için bir konuşan bulur.
Şeyh-i Ekber Muhiyiddin İbnü’l-Arabi Hazretleri, ‘O konuşan varlık, Allah’ın kendisini zikredenin zikrinden yarattığı bir melektir. Allah o meleği, zikreden kulun kalbine yerleştirir. Zikreden gafil olduğu zamanlarda o kimse adına melek zikreder. Eğer gaflet, o kimseden hiç çıkmaz ve kişi zikri bırakırsa o melek de yitip gider.’ buyurur.
Büyüklerden bazısı ise o melek için, ‘Allah’ın kendinden gayrı olandan uzaklaştırdığı, zikreden kulunun kalbidir.’ buyurmuştur. Bundan dolayı, ‘Dil susunca kalp konuşur.’ denmiştir. Kıyamet günü insanın organlarının konuşacağına inancı artsın diye, bir lütuf olarak kalbinin sesini ona duyurulur.”
This entry was posted
on Pazartesi, Nisan 15, 2013
at 00:21
and is filed under
Hazine-i ilim
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.