Ey sevgili Allah'ım (cc)! Ateş de aşkından nâra düşmüş, yanar yanar Allah (cc) der..
Ey Gönüldaş! Aşk ne mi öğretti bize? Biz Aşktan önce de aynı şekilde yemek yerdik ama o vakit doyardık artık doyamaz olduk; o zaman da soba karşısında oturur ama ısınırdık artık sobanın yanı dağ gibi odun yansa da bizi ısıtmıyor.. Zira aç ve üşüyenler tamamen bitinceye kadar bizim gönlümüz asla rahat değil; Aşk, kainatla olan irtibatımızı sağladı. Aşk, duyarsız yanımıza ayar verdi de bize insanlığımızı ve asıl Sevgili'mizi (cc) öğretti...
Ey Gönül! İster yavaş gitsin, ister acele koşsun arayan elbet aradığını bulur. İsteğine iyi sarıl; zira istek baş kilavuzdur. Topal da olsan, uyuklasan da, edebsizce bile olsa yine de O'nun yolunda ol. Söz söyleyerek, susup dinleyerek, bazen de koklayarak hep O Hakikat Padişahına karşı gönül frekansını uyanık tut. Kainat beş duyuna O'na dair sinyal verip durmada iken O'nu bulamamaktan şikayetçisin, hiç aradın mı ki?..
Ey Gönül! Hiç aradın mı ki bulasın? Hiçbir zaman canla başla aramadın ki.. Bir şeyi, bulunmadığı yerde aramak aslında onu hiç aramamaktır.. Balık deryada yüzer de deryadan nasıl bihaber olur? Ey Gönüldaş! Sen de O'nun (cc) esmâlarıyla nakış nakış işlenmiş sanat deryasında yüzmektesin iyi bilesin.. Eğer bulmuş isen Mevla'yı (cc), söyler misin daha ne yapacaksın Leyla'yı?...
This entry was posted
on Salı, Mart 12, 2013
at 07:21
and is filed under
Icimden Geldigi Gibi...
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.