Huzun ki !  

Posted by Tespih Taneleri... in




Hüzün ki en çok yakışandır âşıklara.


Yandık, yakıldık; ama hüzünden yana asla yak...ınmadık.


Ne de olsa biz mahzun bir Peygamberin ümmeti değil miyiz?


Hüzün taze tutar aşk yarasını.


Yaramdan da hoşum, yârimden de…


[Şems - i Tebrizi ]

Mujdeler!  

Posted by Tespih Taneleri... in



Dunya dediginiz aslinda iki avucumuz arasina sigacak kadardir. Bunu anlamak icin sadece hayatimiza genel bir cerceve ile bakmak yeterli bence. Yasadiklarimiz, karsilastiklarimiz, sevinclerimiz, uzuntulerimiz...
Bunlarin hepsi bizim dunyamiz icinde olanlar... Bir de su noktaya dikkat cekmek istiyorum ki;
Her yasanilan seyin bize bir geri donusumu olacak. O yuzden dir ki hayir ve serlerin teraziyle bir gun olculecegini aklimizdan cikarmayalim. Yarin ortada saskin bir sekilde kalmamak icin once yasadiklarimizi biz tartalim... Sevginin ilk muhatabi Efendimiz (sav)'den bir kac mujde sizlere sunmak istiyorum. Bizlerde insallah Sevgili'nin sevgisine layik oluruz umidi ile...

Hz. Ebu Musa'dan (ra) :

Guzeller guzeli, Efendimiz (sav) buyurdu ki :

''Aziz ve Celil olan Allah, gunduz gunah isleyenlerin tovbesini kabul etmek icin geceleyin rahmet kapisini acar.
Aziz ve Celil olan Allah ; gece gunah isleyenlerin tovbesini kabul etmek icin de gunduz rahmet kapisini acar.
Bu hal gunes batidan doguncaya kadar devam eder.'' (Muslim)

Hz. Ebu Umame'den (ra) :

Kainatin Efendisi, sevginin baslangic noktasi Peygamberimiz (sav) buyurdu ki :

''Sagdaki melek, soldaki melek uzerine amirdir. Bir sevap islendigi zaman arkadasina, ''Onu yaz'' der. Gunah islendigi zaman ise ona, ''Birak, yedi saat yazma. Olur da belki istigfar eder'' der. ''
(Ramuz el-Ehadis)

Hz. Abdullah ibni Basur'dan (ra) :

Allah Rasulu (sav) buyurdu :

''Kim gunun evvelini hayirla acip sonunu da hayirla tamamlarsa, Allah (cc) meleklerine :
'Bu gunun basi ve sonu arasinda  ki gunahlari bu kulumun aleyhine yazmayin' buyurur.''
(Taberani, Ziya el- Makdisi)

Allahu Teala bu mujdelerle hepimizi sereflendirsin insallah... Mubarek aylar da dunyanin gereksiz telaselerinden elimizden geldigi kadar uzak durmaya calisalim arkadaslar...
Simdi herkesin kendine gore yaz icin hazirliklari programlari var hakli olarak lakin uc aylarin dahilinde oldugumuzu unutmayalim ne olur...
''Iyi gunlerinizde beni anin ki kotu gunlerinizde size acil yetiseyim.'' Kudsi hadisini hatirimizdan cikarmayalim. Hic degilse geceleri zikirle mesgul olalim...
Allah rizasi icin nacizane bir hatirlatma da bulunmak istedim...
Allah'a emanet olunuz...Sevgilerimle

Kime Benziyoruz?  

Posted by Tespih Taneleri... in

Babalar Günü Kartları


Bir ay önce kâfirlerin önderliğinde bütün dünyada "Anneler Günü" diye küfür cephesinin ihdas ettiği bir gün dünyanın gündemi yapıldı. Ve simdi de babalar gunu...
Mü'min, kâfiri bu vesile ile "bugün" ile meşgul oldu. Hediyeler alınıp verildi. Tebrikler ve kutlamalar gırla gitti. Alış-veriş merkezleri doldu taştı. Kapitalizmin çarkı planlandığı gibi döndü.Müslümanlar ehl-i küfre özendiler. Annelerine babalarina hediyeler aldılar. Onların boyunlarını kucakladılar. Gülücükler ikram ettiler. Kaç gün?

Sadece bir gün. Annelik babalik bir güne sıkıştırıldı; sanki cendereye sokuldu. Oldu mu yani bu? Kesinlikle olmadı. 14 Asır önce Âlemlere Rahmet Hz.Muhammed (s.a.v.) Efendimiz:

"Mü'minler kâfirleri öyle taklid edecekler ki, onlar fare deliğine girseler taklitçiler de o deliğe girmeye kalkışacaklar" buyurdu. İşte sonuç belli. Küfrün oyuncağı olan bir güruh hâline geldi insanlık.

Peygamberimiz kâfrilerin yaptıklarının zıddını yaparlardı. Muharrem ayının onuncu günü Yahudiler bir gün oruç tutuyorlar diye Efendimiz Aleyhisselât-u Vesselam bir gün önce veya bir gün sonra ilâvesiyle oruçlarını iki güne çıkarmışlardı. Daima küfre muhalefet vardı Peygamberimiz (sa.v.)'in sünnetinde. Ya günümüzün Müslümanları olarak bizler ne âlemdeyiz? Onlar fare deliğine girseler illa bize de girmeliyiz diyoruz. Bir vadide Peygamberimiz (sa.v.) öbür vadide bir kısımMüslümanlar. Ne olacak bu gidişin sonu?

"Anneler günü" denilen günde çok genç bir Müslüman okuyucum beni telefonla aradı. "Bugünde annemize hediye almamız câiz mi? Bugünü kutlamamız câiz mi? Bugünün Müslümanlarla bir alâkası var mı? Bugüne alâka duyan kâfirlere benzemiş olur mu? diye sorular sordular. Ortak cevabım:

Müslümanlarda bir hastalık daha zuhur etti. O da anne-babaya hizmeti evlatların sıra ile yapması. Bir ay biri, öbür ay öbürü, sonra bir başkası, sıra ile bakıyorlar. Bu ihtiyarlık psikolojisini alt-üst eder. Kendilerinin fazlalık olduğuna inanır olurlar. Evet, evlatlar arasında gidip gelebilirler ama bu asla sıra ile olmaz/olmamalıdır da. Bunu imece usulüyle yapmak anne-babayı yorar. İslâm'a zıt bir hareket olur.

Anne-babaya bakmak ibâdettir. Onlara hürmet ve hizmet eden Allah'ın rızasını kazanır. Bir evlat pir olsa da anne-babaya ve onların rızasına muhtaçtır. Anne-babaya iyilik eden iyilik bulur. Nahoş davranan da belâsını bulur.Bu yazım, yakında babalar için gündeme gelecek olan "babalar günü" için de yazılmış kabul edilmelidir. Edilmelidir de gençlerimiz dik durarak Bâtılıların oyununa gelmemelidir.Kime benzersek onlarla haşredileceğimiz dikkatlerden kaçmamalıdır.

Mevlüt Özcan

Elhamdulillah, Elhamdulillah, Elhamdulillah Ala Kulli Hal..  

Posted by Tespih Taneleri... in

salavatı şerifeler, süleyman hilmi tunahan




Hayirli Cuma'lar arkadaslar...

Hz.Muhammed (s.a.v)şöyle buyurmuş:

1. Bir kul bir defa "Elhamdü lillah" dediği zaman yer ile gök arası sevab ile doldurmuş olur.


2. İkinci defa "Elhamdü lillah" dediği zaman, yerin yedi kat göklerin üstüne kadar olan bu arayı sevab ile doldurmuş olur.

3. Üçüncü defa "Elhamdü lillah" dediği zaman, Allah-ü Teâlâ, bu kuluna "Ey kulum, işte al" buyurur. Yani Yüce rabbimiz "Ey kulum, dilediğini dile, dileğin verilecektir, muradını iste, muradın yerine getirilecektir. Dilek ve muradın gerçekleşecektir. Sen hemen iste..." buyurmuş demek olur.

(İmam-ı gazâli, İhyâ).

YÜCE MEVLAMIZ, BİZLERE O KADAR NİMETLER BAHŞEDİYOR Kİ

SAYMAKLA BİTMEZ..GELİN, BİZLERDE ONA HAMDİMİZİ BELİRTELİM

Elhamdulillah

Elhamdulillah

Elhamdulillah

Kucuk Bir Serzenis...  

Posted by Tespih Taneleri... in

       

 

                              Şimdi kudüs kadar hüzünlü bu yürek, Filistin kadar acılı..

                                           Ne ibrahim olabildim nede yusuf..

                                         Ayet ayet dökülüyor kalbim avuçlarıma



                                    ALLAH SABREDENLERLE BERABERDİR.
 
                                                 Benimle ol Rabbim bu yolda..

Kalbin Perdeleri  

Posted by Tespih Taneleri... in


Öyle lokma var ki, insanı kırk yıl ibadetten keser. Öyle söz var ki, adamın kalbini taş eder. Öyle bakışlar var ki, insanın hayatını mahveder, perişan eder. Şunu bilmeliyiz ki, Allah ile kulu arasında aslında perde yoktur. Fakat tıpkı güneş ışığının dünyamıza ve bedenimize gelmesi gibi bir durum vardır. Bizimle güneş arasında dünyanın çevresinde bulunan perdeler güneş ışığının tamamıyla bize ulaşmasına mani olur.


Bu mani oluş insanın iyiliğinedir. Atmosferin güneş ışığını belli ölçüde engelleyecek özelliği olmasa ya da tenimiz uzun süre doğrudan güneşe maruz kalsa zarar görürüz. Fakat Allah ile kulu arasındaki durum burada farklılık gösterir. Allah ile kul arasında perdelerin, engellerin olması insan için iyilik değil, büyük bir eksiklik olarak ortaya çıkar. Allah Tealâ’nın kuluna yönelişi daha latif, daha kesif ve daha nuranîdir. Ama kulun nefsani kirleri, şeytanın kandırmaları, asrın çirkin işleri Allah’ın rahmetine engel olur, perde olur. Nasıl ki şemsiye yağmura mani olursa bizim çirkin işlerimiz, yirmi dört saat hiç kesilmeyen ilâhi rahmeti, rabbanî feyzi perdeler, bize ulaşmasını engeller. Halbuki Allah’ın feyzi daimidir, nuranîdir, latiftir, eksiksizdir. Ama onu biz kesiyoruz.

Şah-ı Nakşibend k.s. hazretlerinin halifesi Muhammed Parisa k.s. hazretleri şöyle buyuruyor:

“Allah ile kul arasında perde maddi bir şey değildir. Perdeler dış suretlerin nakışlı, süslü görüntüleridir. Dünyada görüp aldandığımız, bize güzel görünüp kalbimizi oyalayan her bir şey Allah ile kul arasında perde olur.”

Harama bakışların, gıybetçi, çirkin, zararlı, perişan, bomboş sohbetlerin, lakırdıların, menfaat elde etmek için yapılan dalkavuklukların, mihnet ve meşakkat dolu, hiçbir şeyden memnun olmayan, bir türlü tatmin ve huzur bulmayan binbir itiraz ve şikayetlerin her birisi araya girer, meşgul eder, perdeler. Çalgılı çengili eğlenceler, zamanı öldüren boş seyirler gibi işler de aslında perde olan işleri güzel gösterip nefsin gıdasını artırır, kalbi nefs karşısında zayıflatır. Şeytanın yemi artar ve Allah’tan gelen feyzi kalbimiz çekemez hale gelir.

İnsanın günahları, Allah’ın hiç bitmeyen feyzine mani olur, Allah’tan uzaklaşmamıza yol açar. Halbuki Allah Tealâ bize bizden şah damarımızdan daha yakındır. Ne yazık ki biz gafletimizle Allah’tan uzaklaşmış oluyoruz.

Allah yolundaki yolcuya bu perdeleri kaldırmak lazım gelir. Nasıl sabah olunca perdeleri açıyor, ışık ve temiz hava girsin diye pencereleri aralıyorsak, mümin de ilâhi feyzi çekebilmek için bu perdeleri kaldırmak zorundadır.

Perdeleri kaldıran en nuranî, en latif hal, yapılan çirkin işlere pişmanlık, yaptığı kötülüklerden utanmaktır. Hayâ imandandır, hayâ edildikçe perdeler kalkar. Tevbe edildikçe Allah’ın lütfu, bereketi, feyzi, rahmeti kalplere iner.

Tasavvuf Allah ile kul arasındaki perdeleri kaldırmaya, gafleti gidermeye çalışır. Bir kâmil mürşidin elini tutmakla, tevbe edip terbiye olmak, kalbe zarar veren, perde olan işlerden korunmak mümkündür.



Mehmet Ildırar

Omur dedigin...  

Posted by Tespih Taneleri... in

http://oi51.tinypic.com/oqx348.jpg

Başlık TRT'de rast gelirsem beğenerek izlediğim bir proğramın adı. Tavsiye ediyorum izleyin.


Bir çoğu yarım asrı geçmiş hayatların, yaşamlarını konu ediniyor. Bir çoğumuzun kendi dedelerimizden, ninelerimizden dinlediğimiz hikayeler. Ama ne hikayeler. Her biri bir film tadında üstelik gerçek hikayeler...

Biz bunları şanlıyız ki birinci ağızlardan dinledik. Çizgi film kanallarının olmadığı çocuklar için tek proğramın 'uykudan önce masalcı teyzeden masallar' olduğu dönemlerde.

Oysa şimdi çocuklarımız; bizi susturuken çizgiden kanallarının başında, bu hikayelere ne kadar yabancılar.O yüzden çok önemli buluyorum belgeseli. Bu belgeselle ölümsüzleşen yaşılarımızın, 80-90 yaşına gelmiş, neredeyse bir asırlık ömürleriyle tarih gibi karşımızda durmalarını ve bu belgeselle kayıt altına alınmalarını. Yaşadıkları yokluklar, gördükleri savaşlar anlattıkları her şey ibret alınacak öykülerle dolu.

Belgesele her rast geldiğimde dede ve ninelerinin kırışık ellerini ve alınlarını görünce aklıma şairin

Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır


Her kırışığın, sorulacak bir hesabı


Her çizgisi, tarihten bir yaprağı anlatır


dizeleri çıkar çağrışım denizimden...

Bir insan ömrünü neye vermeli


Tükenip gidiyor ömür dediğin...

CİCİ ÇOCUKLAR SERİSİ ÇEKİLİŞ SONUÇLARI !  

Posted by Tespih Taneleri... in


Cekilis listesini titizlikle hazirladim ve besmele ile cektim. Cok heycanlandigimi itiraf etmeliyim. Hediye almak kadar vermekte cok guzel bir duygu... :) Ve iste "Cici Cocuklar Serisini" kazanan arkadaslarimin isimleri:


  1. Derya Alakir 
  2. Emine Hanim (emine5177)
  3. Selcen (Hayatimizin yeni rengi)

Katilan butun arkadaslarima hem katilimlari hem de guzel sozleri icin tesekkur ediyor, kazanan arkadaslarima da bu hediyelerin faydali olmasini diliyorum. Bu hafta icinde kendileri ile irtibata gecip adreslerini isteyecegim ve gerekli bilgileri alir almaz kitaplari kargo edecegim.

Bu arada Derya Alakir Hanimefendi mail adresinizi yazmayi unutmussunuz. tesbihtanelerim@gmail.com adresinden bana e mail atmanizi rica edecegim. Aksi taktirde size ulasmam mumkun degil... 

Hayirli cumalar dostlar... :)

CICI COCUKLAR SERISI ICIN KITAP CEKILISI BASLIYOR!  

Posted by Tespih Taneleri... in


Merhaba Arkadaslar, ne zamandan beridir sizlere bu kitaplardan bahsetmek istiyordum. Nasip buguneymis. Cogunuz sayfami ziyaret ettiginiz de "Cocuklar Icin Tavsiye Kitaplar" basligi altinda gordunuz bu seriyi. Biz aldik okuduk ve cok begendik. Kitaplarin yazari inciminci.com'dan tanidigimiz Nezihe Ak Inci. Kendisi burada kitaplarin cikis surecini ve konusunu cok guzel ozletlemis ama ben de dusuncelerimi yazmak istedim. 

Ben okul oncesinde din egitimine onem veren bir anneyim. Bu konu da yayinlanmis kitaplari ozellikle takip eder ve cocuklarimin istifadesi icin alirim. Cok sukur ki bu konularla ilgili yeterli olmasada eskiye oranla daha cok kitaba rastalayabiliyoruz. Ama bu seri de ozellikle hosuma giden bazi noktalar var. Oncelikle yazarin insanin icini oksayan ve akip giden cok hos bir uslubu var. Hikayeleri cocuklara okurken hic zorlanmadim. Resimler de civil civil... 

Hikayelerin konusu  peygamber efendimizin sunnetleri... Yemek yerken ve su icerkenki sunnetlerden tutunda konusmaya ve misafirlige kadar bir cok konu var. Cocuklar bu sunnetleri kuru bir anlatimla degil, drama, oyun ve benzetmeler gibi farkli ogretim teknikleri ile ogreniyorlar. En cokta bu yani hosumuza gitti. Cocuklarim sikilmadan dinlediler her hikayeyi. Kitap sonlarinda sorularla ogrendiklerini de pekistirmis olduk. Etkinlik kitabi da en cok oglumun isine yaradi. :)


Ben artik gittigim her cocuklu eve imkanim el verdigince hediye olarak bu setten goturuyorum. Blogumu takip eden siz dostlarima da bu kitaplardan armagan etmek istiyorum. Kazananlari cekilis yolu ile belirleyecegim. Cekilise katilmak icin yapacaginiz tek sey bu yazinin altina yorum birakmak. (isim ve size ulaşabileceğim bir mail adresi ile)

Bu cekilisi blogunda veya facebook gibi uye oldugu sosyal paylasim sitelerinde paylasan arkadaslar olursa ve bunu yaptiklarini yorumlarinda belirtirlerse, bu arkadaslarin isimleri cekiliste iki defa yazilacak. :)

Bu arada 3 set hediye edecegim. Bu da 3 kazanan demek!  Cuma günü çekiliş sonuçlarını yayınlayacağım.

Hadi bakalım hayırlı olsun. :))

Not: Kargo ucreti tarafimdan karsilanacaktir.

SANA LAYIK KUL OLAMADIK...  

Posted by Tespih Taneleri... in


"Sana layık kul olamadık
Doğruyu bir türlü bulamadık..."

Bağışlanmak ümidi ile... Regaip kandilimiz mübarek olsun...

Related Posts with Thumbnails
Site'de Kaç Kişiyiz